Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri (CHP)  İl Başkanlığı tarafından oluşturulan Corona Virüs Pandemisi Komisyonu tarafından hazırlanan rapor kamuoyu ile paylaşıldı. 
 

CHP  KAYSERİ İL BAŞKANLIĞI  KORONAVİRÜS PANDEMİSİ RAPORU

Bu rapor Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri İl Başkanlığı tarafından oluşturulan Corona Virüs Pandemisi Komisyonu tarafından hazırlanmıştır. 

RAPORUN AMACI

Ülkemizde ve Kayseri’mizde yaşanan Covıd-19 virüsü pandemisinin yaygınlığının tespiti, buna ilişkin çözüm önerilerinin sunulması ve bu hastalığın ekonomik ve sosyal hayatta ülkemizde yaratması muhtemel etkilerini azaltabilmektir.

Komisyonun Ziyaret Ettiği Kurum ve Kuruluşlar

1-Erciyes Üniversitesi Rektörlüğü

2- Kızılay Kan Merkezi Başkanlığı

3- Kızılay Kayseri Şube Başkanlığı

4- İl Sağlık Müdürlüğü

5- Şehir Hastanesi Başhekimliği

GENEL DEĞERLENDİRME 

İlk defa Çin’in Hubei Eyaletinin Wuhan Kentinde 31 Aralık 2019 tarihinde görülen Dünya Sağlık Örgütünün 11 Mart 2020 tarihinde pandemi olarak ilan ettiği Covid 19 salgınında ülkemizde ilk vaka 11 Mart 2020 tarihinde görülmüştür. 

Türkiye’de ilk ölüm vakası 17 Mart 2020 tarihinde açıklanmıştır. İlimiz Kayseri’de ise ilk ölüm vakası 23 Mart 2020 tarihinde bildirilmiş, hayatını kaybeden vatandaşın umreden gelen vatandaşımız olduğu açıklanmıştır. 

İLİMİZDE COVİD 19 SALGINI İLE İLGİLİ TESPİT EDİLEN SORUNLAR VE ALINMASI ÖNGÖRÜLEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ

Dünya Sağlık Örgütü tarafından Pandemi yani yaygın bulaşıcı hastalık ilan edilen Covid 19 ile mücadelede öncelikle

1-Hastalığı taşıyan kişiyi tespit etmek

2-Hasta olan vatandaşlarımızın temas ettiği kişileri tespit etmek.

3-Hastalığı olan vatandaşlarımızı tedavi altına alıp izole etmek, bu vatandaşlarımızla temas eden kişileri en az 14 gün karantina altında tutmak önemlidir.

Aksi halde salgının önüne geçmek bir hayli zor olacaktır. 

Bu bağlamda, hastalığı tespit etmek için şüpheli vatandaşlarımıza test yapmak önem arz etmektedir. Hal böyleyken 1,5 milyon nüfuslu ilimiz Kayseri’de Corana Virüs Testi ancak 23 Mart 2020 tarihinde yapılmaya başlanmıştır. Yapılan test sayısı da son derece yetersizdir. 

Burada ayrıca önemli bir başka konu da verilerin şeffaflığıdır. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından günde kaç kişiye test yapıldığı, kaç kişide pozitif veya negatif çıktığı ve de hasta olan ve iyileşen kişilerin sayısının ne kadar olduğu, varsa yoğun bakım ünitelerinde yatan hasta sayısının, entübe hasta sayısının ve kaybettiğimiz hasta sayısının ne kadar olduğu günlük olarak kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

5 Mart 2020 tarihinde yurt dışından (UMRE’den) gelen 250 kişilik kafilede 1 vatandaşımızın yüksek ateş nedeniyle gözlem altına alındığı, 249 vatandaşımızın ise hiçbir sağlık kontrolü yapılmadan evlerine gönderildiği kamuoyuna yansımıştır. Bu olayda İl Sağlık Müdürlüğü’nün yapması gereken; Covid 19 Salgınının ilimizde yayılmasını engellenmek için, bu 249 kişinin 14 gün boyunca karantina altına alınmasıydı. Maalesef bu vatandaşlarımız sağlık kontrolleri yapılmadan salıverilmişlerdir. Covid 19 salgınının ilimizde daha da fazla yayılımının önüne geçmek için bu 249 vatandaşlarımızın temas ettiği kişiler, temas ettiği kişilerin sosyal çevresi derhal tespit edilerek en az 14 gün karantina altına alınması, bu vatandaşlarımızın sonuçlarının ne kadarı pozitif veya negatif çıktığı kamuoyu ile paylaşılmalıdır. 

Sigara içinlerde corona virüs pinomonisi çok daha ağır geçmektir ve sonuçları çok daha kötü olmaktadır. Bunun için tüm tütün ve tütün ürünleri, nargile kullanımının azaltılması ile etkin mücadele yapılmalı, İl Sağlık Müdürlüğü bu konuda gerekli önlemleri almalıdır. 

Coronavirüs ile mücadelede en önemli ayaklarından biri de sağlık çalışanlarıdır. Coronavirüs salgını ile mücadelede yapılması gereken ilk iş sağlık çalışanlarını korumaktır. Toplumu korumak için öncelikle sağlık çalışanlarını korumak gerekir. Bu kapsamda sağlık çalışanlarının korunmasında temel ihtiyaç olan basit tıbbi maske, N 95 maske, eldiven, gözlük, siperlik ve tulum gibi ihtiyaçları eksiksiz karşılanmalıdır. 

Bu noktada Kızılay’a da önemli görevler düşmektedir. Kızılay’ın görevleri arasında Sağlık Bakanlığı nezdinde yapılan çalışmalara katılması bu süreçte önemli ve anlamlı olacaktır. Kızılay’ın Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü’nün Corona Virüsü salgını ile mücadelesine aktif olarak katkı sağlaması gerekmektedir. Maske, eldiven vb sağlık ekipmanları konusunda gerekli desteği sağlamalıdır.

Kızılay’ın ayrıca salgın nedeniyle evlerinden çıkamayan yaşlı ve yardıma muhtaç insanlara da yardım elini zaman geçirmeden uzatması gerekmektedir. Ayrıca Kızılay Kan Merkezi ile yaptığımız görüşmede dönem itibariyle bağışçıların dörtte üç oranında azaldığı, bağış konusunda desteklenmedikleri taktirde ancak (şayet Kayseri dışında bir şehrimizden kan talebi olmazsa) 20 gün yetebilecek kadar kan stoklarının bulunduğu bilgisi alınmıştır. Corona Virüs salgını ile mücadele eden sağlık çalışanları, hastalığın kendilerine de bulaşması konusunda yüksek risk gurubunda yer aldıklarından, ailelerinin ve yakınlarının korunması gerekir. Bunun için Sağlık Çalışanlarının çalışma alanlarına yakın otellerde, kamuya ait misafirhanelerde ücretsiz konaklamaları için yetkililer tarafından gerekli tedbirler sağlanmalıdır. 

Sağlık çalışanlarının bir diğer problemi ulaşım problemidir. Dolayısıyla güven içinde sağlıklı bir ortamda iş yerleri ile ikametgahları arasında ulaşımları için servis araçlarının sayıları artırılmalıdır. 

Kamuya ait hizmet araçları bu süreçte kritik öneme sahip sağlık çalışanlarına tahsis edilmelidir. 

Coronavirüs salgınının hızla yayılma riskini göz önüne alarak hastane ve yatak kapasitemiz hızla artırılmalıdır. En iyisini dilemek ancak Kayseri olarak en kötüsüne hazırlıklı olmak ve tedbir almak gerekir. 

Bu bağlamda Kayseri Şehir Hastanesi açılırken kapatılan tüm hastaneler ve eğitim araştırma hastanesi zaman kaybetmeden pandemi hastanesine dönüştürülmeli oluşturulan bu hastanede yeterince solunum cihazı temin edilmelidir. 

Hasta sayısının hızla artması ve de sağlık çalışanlarımızın Covid-19 hastalığına yakalanıp, sayılarının azalma ihtimali göz önüne alınarak sağlık çalışanlarının sayısının hızla artırılması gerekir.  Bu nedenle Sağlık Bakanlığınca atanacak 32 bin sağlık personeli içerisinde Kayseri’nin nüfusu oranına düşen sağlık personelini ilimize tahsis edilmesi için yetkililer gerekli tedbirleri almalıdır.

Her ne kadar Erciyes Üniversitesi Rektörü Sayın Mustafa Çalış’ı ziyaretimizde üniversitenin mali konusunda net bir yanıt almasak da biliyoruz ki, SGK 14 yıldır sağlık uygulama tebliğini güncelleştirilmediğinden  üniversite hastaneleri mali açıdan zor duruma düşmüştür. 

Bu nedenle en köklü üniversiteler bile maske, tulum, gözlük gibi en temel sağlık ekipmanlarının tedarikinde bile zorlanmaktadır. 

Üniversitelerin bu ihtiyaçları Sağlık Bakanlığı tarafından acilen temin edilerek üniversite hastanelerinin hizmetine sunmalıdır.

Salgın süresince üniversitelerin tüm tedavi masrafları devlet tarafından karşılanmalıdır. 

Ayrıca salgın süresince “pandemi hastaneleri” olarak ilan edilen özel hastanelerde de sağlık çalışanları, sermaye sahibinin maddi imkanlarına ve insaflarına bırakılmadan korunmalı, gerekli koruyucu malzeme destekleri sağlanmalıdır. Raporun hazırlandığı gün itibariyle ilimizde bulunan özel hastanelerin genelinde pandemi polikliniklerinin henüz açılmadığı, yerleşke düzeninin oluşturulmadığı ve izolasyon konusunda gerekli tedbirlerin tam anlamıyla alınmadığı gözlemlenmiş, gerek diğer hastalara ve yakınlarına gerekse de pandemide en büyük ihtiyacımız olan sağlık profesyonellerine bulaş açısından oldukça riskli durumlar oluşturacağı tespit edilmiştir. Tüm bu durumların doğurabileceği kötü senaryoların önüne geçebilmek amacıyla İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde oluşturulacak bir denetleme heyetinin, ilgili kuruluşlara düzenli aralıklarla ziyarette bulunmaları ve gördükleri eksikliklerin ivedi bir şekilde tamamlanmasına öneri ve katkıda bulunmaları gerekliliği komisyonumuzca uygun görülmüştür.

Covid 19 salgını ile milli mutabakat halinde mücadele edilmelidir. Kayseri İl Valiliğimiz tarafından kurulan Pandemi Kurulunda tabip odası, sağlıkla ilgili sivil toplum örgütleri, mecliste temsil edilen, siyasi partilerin il başkanları da bu kurulda olması birlik ve beraberlik açısından uygun olacaktır. Bu durum birlik ve beraberlik açısından önem arz etmektedir.

Covid 19 Salgını ile Mücadelenin en önemli ayaklarından birisi de  genel ve yerel yönetimlerdir. İlimizde mülkü idare amirlerinin zaman geçirmeden sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı aracılığıyla yardım ettikleri vatandaşlarımız ile ayrıca son dönemde bu kurumlarımıza müracaat eden vatandaşlarımızın gıda ve temizlik gibi ihtiyaçlarının karşılanması bu salgınla mücadelede önemli yer tutacaktır.

Belediyelerimizin vatandaşlarımıza sunmuş olduğu toplu taşıma araçlarının belli bir süre kaldırılması salgınla mücadele de önemli bir yer tutacaktır.  Ancak eğer toplu taşıma araçları kaldırılamıyor ise güzergahlar üzerindeki servis sayısının artırılması önem arz etmektedir. Zorunlu hallerde de vatandaşlar sosyal mesafe korunacak şekilde oturtulmalı ve ayakta yolcu uygulaması sonlandırılmalıdır. Toplu taşıma araçlarında hijyen çalışmaları gün sonu değil her seferden sonra yapılmalıdır. 

Su, elektrik ve doğalgaz gibi hizmetler aksattırılmadan devam ettirilmeli, vatandaşların borçları nedeniyle kesilmemelidir.

Kayseri il sınırları içerisinde açılan tüm Pazar tezgahlarında satış yapan esnafın, eldiven ve maske kullanımı sağlanmalı, pazar giriş ve çıkışlarında uygun yerlerde dezenfektanların bulundurulması sağlanmalıdır. Pazarda kurulan tezgahlar arasında gerekli sosyal mesafe sağlanmalı, bu kurala uyulup uyulmadığı yetkililer tarafımdan kontrol edilmelidir. Ayrıca uygulama Kayseri Gıda Hali içinde geçerli olmalıdır. 

Market, manav ve pazar yerlerinde ambalajsız gıda satışına izin verilmemelidir. Satıcıların gerekli hijyen koşullarına uyarak satış yapmaları sağlanmalıdır. 

Kayseri havalimanı, kültür merkezleri, camiler ve toplu ulaşım araçlarının ve vatandaşların yoğun olarak kullandığı yerlerde dezenfektan çalışmaları Belediyeler tarafımdan aralıksız sürdürülmelidir. 

Artan dezenfektan ve kolonya üretimi için gereken etil alkol fiyatı sabitlenmeli ve fırsatçılara meydan verilmemelidir.

Salgın nedeniyle birçok iş yeri kapandı ya da iş yapamaz duruma geldi. Bu noktada Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin mülk sahibi olduğu başta yer altı çarşı ve kapalı çarşı gibi yerlerde esnaftan salgın kontrol altına alınana kadar kira alınmamalıdır. Ayrıca bu süreç kadar sözleşme süreleri de uzatılmalıdır. 

Kayseri Büyükşehir Belediyesi covid 19 salgınını önleme mücadelesi kapsamında, Kayseri’de hemen her gün gördüğümüz, kağıt toplayıcıları yasaklamalı bu işi yapan kişilerin ihtiyaçları ise belediyeler tarafından karşılanmalıdır. 

Covid 19 salgınını önleme nedeniyle alınan karar kapsamında küçük çocuğu olan anneler, işlerini aksatmamak koşulu ile idari izinli sayılmalıdır. 

Çıkartılan genelge gereğince kamu kurum ve kuruluşlarında idari izinli sayılması gereken hamileler, yasal süt iznini kullanan anneler, engelliler, yönetici pozisyonundakiler hariç 60 yaş ve üzeri vatandaşlarımızın idare izinlerini kullanmaları dikkatle takip edilmelidir. 

Kayseri ilimizde 542 eczane vardır. Bu eczanelerde yaklaşık 2000-2500 kişi istihdam edilmektedir. Eczacıların, eczane çalışanların ve yurttaşlarımızın covid 19’dan korunmaları için gerekli tedbirler alınmalıdır. Vatandaşlarla sosyal mesafenin korunması sağlanmalı bu durum da yetkililer tarafımdan denetlenmelidir.

İlimiz Kayseri’de 200 kişi kapasiteli ve son verilere göre 55 kadın ve 84 erkek olmak üzere toplam 139 vatandaşımızın bulunduğu Huzurevimiz bulunuyor. Huzurevi sakinlerinin çok gerekmedikçe hastaneye gitmememleri için gerekli tedbirler alınmalıdır. Bu süreçte Huzurevi sakinlerimiz için yeteri kadar sağlık personeli bulundurulmalıdır. 

Covid 19 Salgınında zaten zor durumda olan çiftçilerimiz de ekonomik olarak etkilenmişlerdir. Bunun için çiftçilerimiz desteklenmelidir. Çiftçilerimizin başta Tarım Kredi Kooperatiflerine ve bankalara olan borçları ertelenmeli, mevsimin ekim zamanı olmasından dolayı Kayseri Tarım İl Müdürlüğü ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından çiftçilerimiz tohum, gübre, mazot gibi temel ihtiyaçları karşılanmalıdır. 

GİZLİLİK

Covid-19 virüsünün yayılmasını önleme bağlamında başta sağlık verisi olmak üzere her hangi bir veri işleme faaliyetinde, kişisel verilerin güvenliğini sağlayacak, gerekli idari ve teknik tedbirler 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunun ilgili maddeleri gereğince sağlık kuruluşları tarafından alınmalıdır. Etkilenen kişilerin verileri açık ve zorunlu bir gerekçe olmaksızın her hangi bir üçüncü tarafa ifşa edilmemelidir. Covid-19 virüsünün önleme amacına yönelik gerçekleştirilen veri işlem faaliyetleri amaçla bağlantılı ve sınırlı ölçüde gerçekleştirilmeli gereğinden fazla veri işlenmesinden kaçınılmalıdır.

Salgınla Mücadelede en önemli tedbir yeterince test, karantina, sosyal mesafe ve kişisel hijyene uyulmasıdır. Mülkü idare amirlerinin ve yerel yönetimlerin, yerel medya ve Sağlık İl Müdürlüğünü bu konuda vatandaşlarımızı bilinçlendirmek ve inka etmek için gerekli tedbirleri almak ve bu konuda yazılı ve görsel basın acılığıyla yayınlar yapmalıdır. Bu dönemde Covid- 19 salgını ile mücadele için 65 yaş üzerinde vatandaşlarımızın evde kalmaları yönünde önlemler alınmıştır. Ancak gençler Covid- 19 hastalığı bulgularını göstermeden hastalığı atlatmaktadır. Dolayısıyla en büyük taşıyıcı, hastalığı yayanlarda 65 yaş altı sokağa çıkan vatandaşlarımız ve gençlerimizdir. Bu nedenle hastalığın yayılımın engellemek için Evde kal aşamasından sosyal devlet olma ilkesinin bir gereği olarak EVDE TUT aşamasına geçilmelidir.