Eğitim-Sen Kayseri Şubesi, Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde düzenlediği  basın açıklaması ile, LGS sınav salonlarında yeterli tedbirler alınmadan sınavın yapılmamasını isteyerek Eiğitim-Sen'in baskıları eylemleri  sonucunda bir kısım önlemlerin MEB tarafından geri adım atılarak  17 Haziran da alındığını belirtti.

Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü önündeki açıklamaya Eğitim-Sen Yönetici ve üyeleri, DİSK Kayseri Bölge Başkanı, SES Kayseri Şube Başkanı, CHP Kayseri İl Yönetimi ve Gençlik Kolları başkanı, Sol Parti, İşçi Birliği temsilcileri katıldı.

Kesk Dönem sözcüsü ve Eğitim-Sen Kayseri Şube Başkanı Sedat Ünsal, sınav salonlarını gezdiklerini ve sosyal mesafe kuralının hiçe sayıldığına dikkat çekti. Başkan Ünsal açıklamasında "Bilindiği gibi aylardır sendikamız Eğitim Sen ve kamuoyundan gelen uyarıları dikkate almamakta ısrar eden Milli Eğitim Bakanlığı, LGS’nin 20 Haziran 2020’de okullarda yapılacağını açıklamıştı. MEB, öğrenciler, veliler ve eğitim emekçilerinden gelen taleplere kulak vermek yerine, LGS’nin her türlü tedbir alınarak güvenli bir ortamda gerçekleştirileceğini savunmuş, konuya dair pembe tablolar çizmeye devam etmişti.

Eğitim Sen Kayseri Şubesi olarak Kayseri’de LGS’nin gerçekleştirileceği okul binalarını incelediğimizde, sınavın 20 kişilik sınıflarda gerçekleştirileceğini, havalandırmaları yetersiz olan birçok sınıf olduğunu ve sınav salonlarında yerleştirilmiş sıraları incelediğimizde sınava girecek öğrencilerimizin arasında ancak 60-70 cm’lik mesafe olacağını tespit ettik.

Sağlık Bakanlığı’nın ve Dünya Sağlık Örgütü’nün aylardır 1,5 metre fiziksel mesafe uyarıları ve geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin KOCA’nın “tehlikeli mesafeler” olarak nitelendirerek “149 cm, 148 cm, 147cm…, …,mesafe azaldıkça tehlike artar” şeklindeki açıklamasına rağmen bu hafta sonu sınava girecek öğrencilerimizi deyim yerindeyse “dip dibe” sınava sokacak olan MEB binlerce öğrencimizin, onların velilerinin, sınavda görev alacak öğretmenlerimizin ve ailelerinin sağlığını tehlikeye atmaktadır.

Tüm bunların yanı sıra okul incelemelerimizle birlikte gerek bakanlık gerekse salgın tehlikesi ortaya çıkmadan önce yapılan sınav planlamasında esas olarak hiçbir değişikliğin yapılmadığını, MEB’in açıkladığı “Simülasyon Çalışmaları”nın gerçeği yansıtmadığını, maske kullanımı ve dezenfektan dışında yeni hiçbir önlem alınmadan mevcut sınav uygulama planının aynı şekilde hayata geçirildiğini fark ettik. Tüm dünyayı ve ülkemizi tehdit eden böylesi büyük bir küresel salgın ortamında yapılmasında ısrar edilen bu sınava dair MEB’in bu yaklaşımını maalesef üzülerek gözlemledik.

MEB’in açıklamalarının aksine, bizlerin sınavın güvenliğine dair kaygılarımız artmıştır. Aylardır bu sınava hazırlanan öğrencilerimizin psikolojik sağlıkları konusunda herhangi bir sorumluluk almayan MEB, gelinen noktada öğrencilerimizin, velilerimizin ve öğretmenlerimizi Covid19 riskiyle de yüz yüze getirmekte ve sanki her şey yolundaymış gibi bir yandan sosyal medyada pembe tablo çizen animasyonlar yayınlarken diğer yandan öğretmenleri resen görevlendirme yoluna gitmektedir. Tüm bunları yaparken de sınav güvenliğine dair önlem almak bir yana ciddiyetsiz bir tutum izlemeye devam etmektedir. Sınavın normalleşme olarak anılan hızlı açılım süreciyle vaka sayılarının artış gösterdiği bir zamanda ve ortamda yapılması sağlık tedbirlerinin yoğun biçimde arttırılmasını gerektirmektedir. Nitekim basına yansıyan haberlerde, 14 Haziran Pazar günü gerçekleştirilen Milli savunma Üniversitesi Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı esnasında Kocaeli Üniversitesi’nde bir derslikte adaylardan birisinin fenalaşması üzerine çağrılan sağlık ekiplerince adaya Covid-19 testi yapıldığı, test sonucunun pozitif çıktığı iddiaları yer almıştır. Covid – 19 tanısı alan aday ile aynı salonda sınava giren tüm öğrencilerin evlerinde karantinaya alındıkları iddia edilmektedir. Basına yansıyan bu haberdeki iddiaların doğruluğuna ilişkin ÖSYM’nin açıklama yapmasını talep ediyoruz. Bu haberdeki iddialar da bu süreçte alınacak önlemlerin ne kadar hayati önemde olduğunu bir kere daha göstermektedir!

Eğitim Sen olarak başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere sağlık Bakanlığı ve diğer kurumları, öğrencilerimizin, velilerimizin ve öğretmenlerimizin vazgeçilmez hakları olan sağlık haklarını korumak üzere acilen göreve çağırıyoruz!

Dünya Sağlık Örgütü’nün, Türk Tabipleri Birliği’nin uyarıları ve çağrılarına uygun hareket edilmelidir!

Bu hafta sonu yapılacak olan LGS’nin sağlıklı bir ortamda gerçekleştirilmesi için gereken önlemler acilen alınmalıdır!

Öğrencilerimizin arasındaki fiziksel mesafenin en az 1,5 metre olması kuralı hayati derecede önemlidir, buna uygun önlemler vakit kaybetmeksizin alınmalıdır!

Bilinmelidir ki bu süreçte bir öğrencimizin, velimizin ve öğretmenimizin dahi virüs kapmasının bütün sorumluluğu başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere süreci yürüten kamu yöneticilerinin omuzlarındadır.

Ayrıca; 22 Haziran tarihinden itibaren, Ülke genelinde bir milyon, ilimizde ise 25 bine yakın öğretmen okullara çağrılmıştı.

MEB tarafından, öğretmenlerin Haziran 2020 dönemi mesleki çalışmalarının okullarda yüz yüze yapılması kararı alındı. MEB’in yapmadığını Eğitim Sen yaptı ve mesleki çalışmaların nasıl yapılması gerektiğini öğretmenlere sordu. Alınan kararın öznesi olan ancak kendileriyle ilgili kararlar alınırken düşünceleri sorulmayan öğretmenler konu hakkındaki görüşlerini anket aracılığıyla aktarmış oldu. Ankete 4886 kişi katıldı. Katılımcıların %88.5’ i “Mesleki çalışmalar uzaktan (çevrimiçi) olsun.” derken, sadece %11.5’ i “Okullarda yapılsın.” dedi. Öğretmenlerin bu kadar ezici çoğunlukla seminerlerin uzaktan yapılmasını tercih etmesinin arkasında sağlıkla ilgili duyulan kaygının olduğu açıktı. MEB, öğretmenlerin neredeyse tamamının aynı düşüncede olduğu bu konuda aldığı kararda ısrar etmemeli, mesleki çalışmaların uzaktan yapılması kararını almalıdır. Önceliğimiz öğretmenlerin sağlığıdır. Buradan MEB’ e çağrı yapıyoruz, demiştik

2019-2020 eğitim-öğretim yılının 19 haziran 2020 tarihi itibarıyla uzaktan eğitimle sona ereceği bakanlığınızca karar verilmişken bu tarihten üç gün sonra başlayacak 2020 yılı öğretmenlerin yıl sonu mesleki çalışmalarının okul ve kurumlarda yapılmasına karar verilmesinin anlaşılabilir bir yanı yoktur. Çünkü  bazı okullarda yüzlerce öğretmenin biraya geleceği bir ortamda salgın tehlikesi ortadan kalkmadan fiziksel mesafenin korunacağının ve maske takmanın sağlanacağının garanti altına alınmadığı, bilim insanlarının Covid 19 virüsünü taşıyan binlerce gizli taşıyıcının bulunabileceği yönünde uyarılar yaptığı koşullarda söz konusu çalışmaların okul ve kurumlarda yapılması bu çalışmalara öğretmen, eğitici tüm ilgililerin yaşam hakkını tehlikeye atmaktır. Oysa söz konusu çalışmalar uzaktan eğitim yoluyla kolaylıkla yapılabilir, okul ve kurumlarda yapılması zorunlu değildir. 

Bu nedenle sendika olarak bu kararınızı tekrar değerlendirmenizi ve geri almanızı 2020 yılı öğretmenlerin yıl sonu mesleki çalışmalarının uzaktan eğitimle yapılmasını talep ediyoruz. Aksi halde ortaya çıkacak olumsuzluklardan doğacak sorumluluk bakanlığınıza ait olacaktır.

Diye yaklaşık iki haftalık kamuoyu oluşturma ve MEB ‘e dilekçe vermekte dahil onlarca eylem ve etkinlik düzenledik. Bu  ısrarlı taleplerimizden doğru MEB 17 Haziran tarihi gece saatlerinde bu yanlışından geri adım attı. Eğitim Sen geçmişte olduğu gibi bugünde sorunlara sahip çıkan bir anlayışla hareket ettiğini bir kez daha göstermiş oldu." ifadelerine yer verdi.