Tweet |
Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, " Bu kurumlar sadece iktidarın kurumları değil aynı zamanda milletin de devletin de kurumlarıdır. Ana muhalefet partisi lideri böyle bir ziyaret yapacağı zaman insani olarak kendisinin kabul edilmesi ve görüşülmesi gerekirdi. " dedi
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan ve beraberindeki heyet, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'a iade-i ziyarette bulundu.
Demokrat Parti Genel Merkezi'nde gerçekleşen ziyarette Genel Başkan Erbakan'a, Genel Başkan Yardımcıları AV. Bayram Sakartepe, Prof. Dr. Doğan Aydal, Doğan Bekin ve Genel Başkan Danışmanı Fatih Uğurlu eşlik etti.
Yaklaşık 45 dakika süren ziyaret sonrası iki lider ortak basın toplantısı düzenledi
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, ziyaretleri için Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ve beraberindeki heyete teşekkür ederek ülkenin içinde bulunduğu duruma bakarak her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan bir dönemde bu ziyareti, çok anlamlı bulduklarını söyledi.
'Milletimizin problemlerine ilişkin istişarede bulunduk'
Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan ziyarete ilişkin şunları söyledi:
"Mübarek bir Cuma gününde hem komşumuz olan Demokrat Parti’ye geldik ve bir ziyarette bulunduk. Daha önce kendileri nazik bir ziyaret gerçekleştirmişlerdi genel merkezimize. Aslında bir iade-i ziyaret yapılmış oldu. Genel Başkan ve heyetiyle Türkiye’nin, ülkemizin, milletimizin problemleri, sorunlarıyla ilgili bir istişare, müzakere yapıldı. Mevcut siyasi tablo, siyasi gündem ile ilgili değerlendirmeler yapıldı. Ülkemizin, milletimizin selamete çıkması, maddi ve manevi sıkıntılarından kurtulması için ne gibi adımlar atılması konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Bundan sonra da önümüzdeki süreçte irtibatın devam etmesi kararlaştırıldı. İnşallah ülkemiz, milletimiz, partilerimiz için hayırlı sonuçlara vesile olur. Bu vesileyle 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü de kutluyorum. Engelli vatandaşlarımıza da ayrıca selam ve hürmetlerimi buradan iletiyorum."
'TÜİK sadece İktidarın değil milletin kurumudur'
Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TÜİK'e alınmamasına ilişkin sorusuna Erbakan, "Bu kurumlar sadece iktidarın kurumları değil aynı zamanda ülkenin de devletin de kurumlarıdır. Ana muhalefet partisi lideri böyle bir ziyaret yapacağı zaman kendisinin kabul edilmesi, görüşülmesi insani olarak yapılması gereken budur. Maalesef kurumlar da sadece bir iktidar partisine endeksli hareket etme yoluna girmiş durumdalar. Maalesef enflasyonla mücadele kurumu gibi TÜİK’in bir görünüm vermesi ayrıca bizleri üzüyor. Gerçek enflasyonun bağımsız kuruluşlarca hesaplanan enflasyonun Kasım ayında yıllık enflasyon oranı olarak yüzde 58,65 olduğu bugün ifade edildi. TÜİK’in enflasyonuyla bağımsız kuruluşların, bilim adamlarının ortaya koyduğu enflasyon arasında böyle bir makas olması gerçekten de endişe verici ve toplumun da TÜİK’e ve devlet kurumlarına itibar etmemesi manasını taşıyor. Bu aslında her şeyden önce hepimizin sahip çıkması gereken, kurumlarımızın, devletimizin yıpranması ve hırpalanması manasına gelir. Bu yanlışlardan bir an önce dönülmesi gerekir." şeklinde konuştu.
Uysal: TÜİK meşruiyet kaynağından koptu maalesef
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ise aynı soruya şu cevabı verdi:
"Genel Başkan Kılıçdaroğlu maalesef bir gerçeği ifşa etti. Bu devletin kurumları değil adeta sadakat anlayışıyla bir siyasi partinin anlayışıyla özdeş hale getirilmesinin sonucunu yaşıyoruz. Bir devlet kurumundan randevu talep ediliyor. Böyle bir hassas, artık dayanılmaz, milleti yanıltan, milletin ekmeğini çalan, milletin hakkını gasp eden bir kuruma karşı kamuoyu önünde bu ziyaret teşebbüsü çok önemlidir. Bu kurumun maalesef meşruiyet kaynağından koptuğunu ifşa etmiştir. O açıdan çok üzüntü verici olarak görüyorum. Türkiye eğer böyle giderse ülkenin kurumlarına inanç kalmazsa bu ülkede bir kamu düzeni kalmaz. Türkiye çok uzun süredir hakimlerinden başlayarak adalet mekanizmasından icracı tüm unsurlarına varıncaya kadar bu sorgulamayı zaten çok uzun süredir yapıyor. Bugün artık bıçağın kemiğe dayandığı gündür. Türkiye’de mutlu bir azınlığın hayatını sürdürmesi için çoğunluğun cefa çekmesi sürdürülemez. Bu sistemi sürdürmek isteyenleri de eninde sonunda bir maliyet üretecektir. Ümidimiz bu maliyeti çok da uzatmadan millet adına katmerlenmemesidir. O açıdan üzüntü verici bir hal içerisindeyiz. "