Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarım alanlarının azalması. Çiftçi sayısının her geçen yıl gerilemesi, üretimin düşmesi ve Türkiye’nin tarımsal üretimde ihracatçı konuma düşmesi gibi sorunları, Tarım ve Orman Bakanlığına yönelttiği yazılı soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. 

CHP Milletvekili Gürer’in önergesine yanıt veren Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, tarımsal üretim, ithalat ve rekoltelerle ilgili verdiği rakamlarla şaşırttı. 

BİZ NEYMİŞİZ DE HABERİMİZ YOKMUŞ

Bakan Kirişçi, “Dünya bitkisel ürünler üretiminde 12’nci, sebze üretiminde 4’üncü ve meyve üretiminde dünyada 6’ncı sıradadır. Ülkemiz fındık, kiraz, incir, kayısı, ayva ve haşhaş üretiminde dünya birincisi; Antepfıstığı, kavun, karpuz, vişne, hıyar, keçiboynuzu ve nohut üretiminde dünya İkincisi; Mandalina, elma ve domates üretiminde dünya üçüncüsü; çilek, kestane, ceviz ve mercimek üretiminde ise dünya dördüncüsüdür. Armut, çilek ve şekerpancarında beşinci, limon ve üzüm de altıncı ve kütlü pamuk üretiminde yedinci sıradadır. Fındık, kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm ve ayva ürünlerinde dünya ihracatında lider konumdadır” açıklamasında bulundu.  

Bakan Kirişçi. “2021 yılında mısır, ayçiçeği, kuru fasulye, şekerpancarı, üretiminde Cumhuriyet tarihinin üretim rekorlarına ulaşılmıştır” diye konuştu

BAKANA AÇIK ÇAĞRI

CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Geçtiğimiz yıl ülkemiz ciddi kuraklık yaşadı. Çok üründe rekolte düştü. Bakan ise rekor kırdıklarını sanıyor. Örneğin TÜİK Bitkisel üretim Mayıs tahmininde %6,8 üretim artışı tahmin ettiği mercimekte Eylül ayı tahmininde % 30  azalma olduğunu kamuoyu ile paylaştı. Verilere bakıldığında çok üründe rekolte kaybı yaşandı. Bakan Kirişçi 2021 yalında yaşanan kuraklıktan da mı haberi yok! Bakan Kirişçi verdiği bilgiler doğru ise birileri ithalat yoluyla piyasada fiyatları düşünmeyip artırarak vurgun vuruyor demektir. Bu durumda ayrıca irdelemeye değerdir. Bakan kamuoyuna son beş yılda ne kadar nohut, mercimek, pamuk, ceviz, kestane, karpuz, buğday, bitkisel ham yağ, soya, mısır ithal edildiğini rakamlarla açıklayabilirse manzara daha net görülür. TÜİK gibi verileri tartışılan bir kurumun dahi sayfasındaki bu rakamlara bakabilir. Açıkladığı üretim rakamları gerçekse ve ülkemiz için yeterli ise neden ithalat yapılmaktadır? Pamukta ürettiğimizden fazla ithalat yaparken nasıl oluyor da rekorlar kırıyoruz? Ayrıca Bakan nüfus ve kişi başına, 2002 yılında ne kadar üretim vardı, şuan ne kadar üretim var? Açıklarsa aklımızla dalga geçmediğine inanırız. Diyelim ki, dahilinde işleme rejimi kapsamında ürün getirip yurt dışında satıyoruz. Hammaddeyi pahalı alıp yurt dışına ucuz fiyatla ürün satmak iyi bir ticaret yolu mudur? Devlet tüccar gibi davranabilir mi? Kendi ülke insanına daha yüksek fiyatla ürün tüketmesini seyrederken yurt dışı ürün hammaddesi sübvanse etmesi doğru mu? Kendi kendine bu bağlamda yeterli olmak gerekmez mi ? DİR kapsamında yapılan ithalatta sıfırlanan gümrük vergisi ile ülkemizin bu bağlamda vergi kaybı nedir? DİR kapsamında ithal edilen buğdayın  en az 2 bin lira kamu tarafından sanayiciye düşük fiyatla  verilmesi ile TMO’nun oluşan  zararı ne kadardır.? Bakan, 2021 yılında Cumhuriyet tarihinin üretim rekoru kırıldığı söylediği kuru fasulye 2021 yalında, TMO’nun taban fiyat olarak 8 liradan aldığı halde neden fasulye market raflarında kilosu 30 TL üzerindedir? Şekerpancarı  üretiminde ise  TÜİK verilerine göre 18,5 milyon ton  şeker pancarı üretimi olduğu yer almaktadır.2020 yılı iki milyon ton daha fazla üretim vardı. Bu kadar kayba rağmen nasıl rekor kırıldığı Bakan tarafından açıklanması hayret  edilecek bir durumdur. “ dedi

Gürer, “Bakan Kirişçi’ye göre, ayçiçeği üretiminde bile geçen yıl Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmış! Madem rekor kırdık, neden ayçiçeği yağı sorunu baş gösterdi ve ülkemizde geçen yıl 60-70 lira olan 5 litrelik ay çiçeği yağı bu yıl 150 -180 liraya kadar çıktı? Yoksa üretim ve üretim alanı arttıkça sorunlar da mı artıyor? Ülkemizde yıllık ayçiçek yağı tüketimde 1 milyon ton ,yağlık ayçiçek ile üretilen yağ ise  450 bin ton olduğu Bakanlık sayfalarında yer almaktadır.550 bin ton bitkisel yağ  açığı ithalat ile kapatılırken   bakan kamuoyuna “sorun yok” mesajı verme yerine arz açığı olduğunu ve yine bakanlığın duyurduğu konularda ciddi önlemler alıp girdi maliyetlerini düşürmelidir.  Rafta fiyatı nedeniyle erişilmesi güçlenen ürünlerle ilgili çalışmalar programlamalıdır. Yemek öğünü olarak limon, mandalina yenmeyeceğine göre hububat, bakliyat, et ve süt ile mamullerinde tüketiciyi koruyacak üretim için çalışmalıdır ” dedi.

EKİM ALANLARI ARTIYORMUŞ!

 CHP’li vekil Ö.Fethi Gürer, “Bakan Kirişçi, TÜİK verilerine göre son iki yılda toplam ekilen alanların 347 bin ha artış ile 23,4 Milyon hektara yükseldiği söyleyerek kelime oyunu yapmaktadır. Son on yılda bir milyon 300 bin hektar tarım alanı tarım dışında kalmış durumdadır” diye konuştu.

MADEM ÖYLE NEDEN BÖYLE?

Önerge sahibi CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise “Biz sahaya gittiğimizde insanların tarımdan uzaklaştığını görüyoruz, ekili alanların sürekli azaldığı ortada, hayvancılık yapanlar gebe süt ineklerini bile kesime göndererek bu işi bırakıyor. Ahırlar boşalmış, köylerde yaşlı nüfus sürekli artıyor. Geç nüfus büyükşehirlere göç ediyor. Böyle bir ortamda  Bakan açıklamalarında  gerçekçi sorunlara bakıp sorunları halı altına süpürmeye çalışmamalıdır ” dedi.