“OSB’ne Sahip Çık Platformu” adına basın toplantısı düzenleyen Bekir Okay Kiracıoğlu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müfettişleri tarafından hazırlanan 406 sayfalık raporda OSB’de ki yanlış harcama ve usule uygun olmayan uygulamaların tespit edildiğini ve konuyla ilgili raporların Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildiğini söyledi.  OSB Başkanı Tahir Nursaçan’ın cevaplandırması noktasında birçok soru soran Kiracıoğlu, 1200 sanayicinin alın terinin çarçur edildiğini ve mevcut yönetimin müsrif bir anlayış güttüğünü ve OSB’nin amacının dışına çıktığı ifade etti. Başka OSB’lerle rakamsal olarak hem çalışan sayısı hem de yöneticilerin almış oldukları maaşları da karşılaştırarak Kayseri OSB’de ki yanlış tutum ve izlenimlere de ayrı bir parantez açtı.
Bekir Okay Kiracıoğlu, yaptığı basın açıklamasında şu açıklamalarda bulundu:  “Ülkemizin üretime ve istihdama ihtiyacı olduğu bu dönemde, uzun yıllardır tüm ülkeye referans olarak gösterilen Kayseri Organize Sanayi Bölgemiz nasıl oldu da, son yıllarda yapılan yanlış uygulama ve projelerle birlikte: görevi Suistimal, Zimmet, İmar Kanunu’na muhalefet, görevi kötüye kullanma gibi birçok suç unsuru iddiaları ile anılmaya başlandı. Ortaya çıkan bu kadar usulsüzlük iddiaları üzerine, OSB’NE SAHİP ÇIK PLATFORMU olarak sanayicilerimizin menfaati adına açıklama yapmamız elzem hale gelmiştir.
Bu usulsüzlük iddiaları üzerine yapılan onlarca şikâyete kayıtsız kalamayan SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI MÜFFETTİŞLERİ 2019 yılında yaptıkları teftişte; muhasebe denetlemesi dahi yapılmadan birçok suç unsuru içeren faaliyetlerle karşılaşılmıştır. Bu konular hakkında ayrıntılı rapor tanzim eden Teftiş Kurulu, tespitlerini KAYSERİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’ndaki soruşturma dosyasına sunmuşlardır. Savcılık makamı, raporda yazılan tespitlerin kanunlarımız nezdinde suç unsuru oluşup oluşmadığı konusunda eski Sayıştay Denetçilerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine göndermiş ve suç unsurları tespit edilmiştir.
Raporda, Sanayicimizden Genel Kurul onayı alınmadan, alın teri ile binlerce insanımıza istihdam sağlayan bu insanlara hissettirmeden, keyfi harcamalar yapan, israfta sınır tanımayan, görev kapsamı dışında kalan her türlü işle meşgul olan mevcut yönetimin; usulsüzlükleri açıkça beyan edilmiş görevi Suistimal, Zimmet, İmar Kanunu’na muhalefet, görevi kötüye kullanma gibi suçların değerlendirilmesi; raporda savcılığın takdir yetkisine atıfta bulunulmuştur.
Raporlarda tespit edilen suç unsurlarına rağmen dosyanın soruşturma sürecini değerlendirmek isteyen mevcut yönetimin, rapordaki suç unsuru oluşturan tespitlerin yapılacak mali genel kurulda oldu bittiye getirilerek kendilerini aklamaya çalışacakları konusunda sanayicilerimizi uyarıyoruz.
Geçtiğimiz 6 yıl içerisinde yaptığı fütursuzca ve plansız harcamalar nedeniyle kasasında 40 milyon USD nakit para bir o kadar da satışa hazır arsa bulunan kurumumuzu, bu likitlerin üstüne 200 milyon TL’ye yakın borçlandırarak geleceğimizin ipotek altına alınmasına İTİRAZIMIZ VAR.
Kendileri gibi düşünmeyen ve icraatları konusunda eleştiren sanayicilerimizin “VATAN HAİNİ”  gibi alçakça ithamlarla suçlanmasına İTİRAZIMIZ VAR
Bu kadar siyasi ve şahsi menfaatlere kurban edilen OSB’mizin bir an önce bu durumdan kurtarılıp asli görevlerine dönmesi gerektiğini, yaşanan bu olaylar sonrasında yıpranan mevcut OSB yönetiminin gereğini yaparak sanayicimizden tekrar güvenoyu alması gerektiğine inanmaktayız. Sanayicilerimiz Bölgemizi yönetecek kişileri seçecek kadar feraset sahibi olduğunu ve bu nedenle şehrimizin önden gelen büyüklerimizin de bu konuda hassasiyet göstereceklerine inancımız tamdır.
Son olarak mevcut yönetimin 12. ayda yapmayı düşündüğü mali genel kurulu oldu bittiye getirerek raporlarda kendi şahıslarına rücu edilmesi gerektiği tespit edilen yaklaşık 5 Milyon USD’yi ve DUBAİ Projesi için taahhüt edilen 30 milyon USD’deyi de dahil edersek; yaklaşık 35 milyon USD’yi aşan bir miktarı önceki genel kurullarda yaptıkları gibi oldu bittiler ile sanayicimize onaylatarak kendilerini aklamayı hedeflemektedirler. Ancak bugüne kadar yapılanlara sabır gösteren sanayicilerimizin bu kadar büyük miktarlara ulaşan müsrifliklere artık dur diyeceğine ve geleceğine sahip çıkacağına olan inancımız tamdır.”