CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Haramiler gelmek istiyor, halkçı belediye başkanlarımıza sahip çıkın” dedi. 

Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, kendilerine hakaret eden siyasilerin seviyesine inmeyeceklerini belirterek, kendilerinin  memleketin gerçek sorunlarını konuşmaya devam edeceklerini söyledi. 

TÜİK’in açıkladığı rakamların bile “durumun ne kadar içler acısı olduğunu” gösterdiğini anlatan Özel, “şöyle konuştu:

“2022 yılı için en yoksul yüzde 20 gelirin yüzde 5,9’unu alıyor. En zenginler yüzde 49,8. Tam yarısını alıyor. Bu tablo dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir adaletsizlik tablosu. Hele hele rejimin adı demokrasiyse. Yani başınızdakiler silah zoruyla bir hanedanı elinde tutup da sizi aç ve sefil geçindirip, kendisi bütün varlıkları elinde tutmuyorsa demokrasilerde böyle bir tablo yok. Ama Tayyip Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi eliyle en zengin yüzde 20 toplamın yarısını alıyor, kalan yüzde 80’e ‘Bunu aranızda paylaşın’ diyor. Orada da en düşük gelir grubuna, yüzde 6’nın bile altındaki bir pay düşüyor. Bu hesap geçen seneye göre bile 1,8. 10 yıl öncesine göre 3,9 puan daha yoksulların aleyhine gelişti. Ne demekmiş? ‘Recep Tayyip Erdoğan 21 yıllık iktidarı boyunca gelmiş, zenginden almış yoksula vermiş’ demeyi isterdik. Öyledir ya öyle yapılması gerekir ya siyasette. Zenginden toplayıp yoksula vermen gerekir ya. Bu tam aksine yoksuldan almış zengine vermiş.”

“Sarayda işler yolunda”

Özel, “doğruları savunmaya devam edeceklerini” ifade ederek, “Toplumun büyük çoğunluğu yoksullaşmaya devam ederken sarayda işler yolunda. Bu hesap her geçen gün daha trajik bir hal alıyor. Sarayın bir günlük maliyeti 33,6 milyon lira. Hani 6 sıfır atıldığı için bu 33,6 milyon normal bir para gibi algılanıyor olabilir. Eski para ile milyar da değil trilyon lira” diye konuştu. 

“Gelir adaletini sağlamak için bir mücadelenin içinde olmamız hepimizin boynunun borcudur” diyen Özel, CHP’nin “gücünü halktan alan, hizmetin halk için yapılmasını savunan, servete ve zengine düşman olmayan ama onların adil vergilendirilmesini savunan, en düşük gelir grubunun hakkını savunan bir parti” olduğunu söyledi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte “simit-çay hesabı” ile hayat pahalılığını açıkladığını anlatan Özel, bu hesapla bile emeklinin beslenme harcamasının 11 bin 250 lira olduğunu kaydetti. Özel, “Ey Recep Tayyip Erdoğan. Diyordun ya rahmetli Ecevit’e, ‘Sende hiç utanma yok mu?’ Ey Recep Tayyip Erdoğan, 11 bin 250 lira çay-simit tutarken emekliye 10 bin lira veriyorsun, sende hiç utanma yok mu” diye sordu. 

“Gündemi unutturabilmek için”

Bahçeli ve Erdoğan’ın promterdan aynı cümleleri kullandığını savunan Özel, şöyle konuştu:

“O bayrağı dalgalandıran Mehmetçiği de savunan biziz. O ezanı okuyan müezzinin hakkını da savunan biziz. Bu vatana bir şey gelecek olursa bedelli askerliğe kaçmayıp cepheye koşacak olanlar yine biziz. Ama bir yandan Recep Tayyip Erdoğan bu hamaseti yaparken Devlet Bahçeli ile birlikte promptere yazmışlar, DEM DEM DEM demek dışında bir çare görmüyor. Gündemi unutturabilmek için. 

DEM demişken şunu da söyleyelim. Her siyasi parti ile ne kadar ilişkimiz varsa, DEM ile de o kadar ilişkimiz var. Geçen seçimi şununla kazanmaya çalıştılar. Yalan videolar yaptılar. Bunlar DEM ile, o zamanki HDP ile, yok bir sürü terör örgütünün adıyla gizli görüşüyorlar. Yok kardeşim gizli görüşme, göz önünde görüşme. Randevu istediler verdik, görüştük. Tebriğe gittik, randevu verdiler. Gittik ve görüştük. Birlikte DEM, DEM’se, verdiler bir bardak demli çaylarını içtik. Geldiler bir bardak demli çayımızı içtiler. DEM, DEM diye arkada, odada, Meclis’in idari amiriyle, DEM’in Meclis Başkanvekili ile oturup aynı masada yemek yerler. Sohbet ederler, şakalaşırlar, birbirleri ile ilişki kurarlar, kamera önüne çıkınca sahtekarlığa başlarlar. Arkada can ciğer kuzu sarma, burada sahtekar. Milletimize söylüyorum, Özgür Özel’in ve CHP’nin DEM ile olan ilişkisi gözün önünde neyse arkada da odur. Arkada can ciğer olup ön tarafta sahtekarlık yapanlara göre bu dürüst tavrımızı milletimizin takdirine sunuyorum.”

“Depremi unutturmayacağız”

Özgür Özel, 6 Şubat’ta, resmi rakamlara göre 50 bin 783 kişinin yaşamını yitirdiği deprem bölgesinde olacaklarını belirterek, “Bu büyük deprem mağduriyetler yarattı. Ama ondan önce bu deprem nasıl bir Türkiye’de yaşandı, bunu bir görmek lazım. Bu deprem 21 yıldır tek başına bir iktidarın hüküm sürdüğü bir ülkede yaşandı” ifadesini kullandı. 

“Kendisinden önceki iktidarı depreme yeterince hazırlık yapmadı diye eleştiren, depremde üç saatte sokağa çıkamadılar, depremin üçüncü günü hala çadırı olmayanlar var diye eleştiren bir iktidarın döneminde yaşandı” diyen Özel, sekiz kere imar affı çıkarıldığını söyledi.  

Kurtarma ekiplerinin kentlere sokulmadığını, partilerin yardımlarının engellendiğini, askerin üç gün yardıma gönderilmediğini, insanların enkaz altında bırakıldığını anlatan Özel, “Bundan sonra verilen sözlerin ne kadar tutulup, tutulmadığını takip etmek, deprem bölgesindeki vatandaşın hakkını ve hukukunu savunmak yine benim, sizlerin boynunun borcudur arkadaşlar. Depremi unutmayacağız, söz verenlerin sözlerini takip edeceğiz” dedi. 

Özel, kentlerin “Türkiye ittifakı tarafından seçilmiş belediye başkanları tarafından namusluca yönetildiğini” ifade ederek, “Bütün elimizdeki büyükşehirlere söylüyoruz. Haramiler gelmek istiyor, halkçı belediye başkanlarımıza sahip çıkın. Onlara siz şehrinizi emanet ettiniz, onlar dört dörtlük yönettiler. Şimdi o çalışkan başkanlarımızı biz tekrar size emanet ediyoruz” diye konuştu. 

Belediye seçimlerine ilişkin aday listelerinde de kadın kotasını uyguladıklarını anlatan Özel, “Geçmişte Cumhuriyet Halk Partisi tarihi boyunca İzmir’de altı tane kadın belediye başkanı vardı. Listelerimizde 9’da 9 istiyoruz ama aday gösterildikleri yer itibariyle mevcut kadın belediye başkanımız vardı şimdi 9 belediye başkanı gösteriyoruz ama öyle kıyıda köşede küçük ilçelere kadın koymadık” dedi.  

“Türkiye ittifakı”

Devlet Bahçeli’nin “Türkiye İttifakı’ndan rahatsız olduğunu” anlatan Özel, şunları kaydetti:

“Sayın Bahçeli biz bize dünya kadar laf eden, dünya kadar laf ettiğimiz, bu ülkede ‘Herkes cumhurbaşkanı olur sen olamazsın’ dediğimiz birinin peşine takılıp da Saray İttifakı’na girmedik. Partinde bir kadın aday olup da kongreyi kazanacakken gidip de yargı oyunlarıyla partimizi saraya teslime etmedik. Her türlü oyuna, Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı yapılan her türlü engellemeye rağmen bir tek şeye inandık. Neye inandık? Halkımıza inandık. Şimdi hem bizdeki şehirlerde hem olmayan şehirlerde herkesin karşısında net bir ayrım var.”

Özel, “Sayın Bahçeli, Sayın Erdoğan siz Saray İttifakı’sınız, siz çıkar ittifakısınız, siz rantın ittifakısınız. Biz Türkiye İttifakı’yız. Biz Türkiye’yi kucaklıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’yi kucaklayacak, Türkiye İttifakı 31 Mart seçimlerini kazanacak” dedi.