Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Ankara’da partisinin genel merkezinde basın toplantısı gerçekleştirdi.
Sarıgül'ün basın açıklamasından detaylar;

AK PARTİ İKTİDARININ, MÜJDE DİYE İLAN ETTİKLERİNE ANLAM VEREMİYORUM
Vatandaşımız, enflasyon altında eziliyor. Millet bir umut, bir çare bekliyor. Esnaflarımız, işçilerimiz, emeklilerimiz ve memurlarımız, zengin ve huzurlu bir Türkiye hayal ediyor.
Hedefimiz net, bereketli ve bolluk içinde zengin bir ülke, özgürlükçü ve demokrasi içinde mutlu aileler.
Son 3 yılda doğalgaz ve elektrik fiyatları %100’den fazla artmışken, et ve süt gibi temel gıda fiyatlari son bir yılda % 50 düzeyinde zamlanmışken, vatandaşımız gelirinin %100’ünü sadece hayatta kalmaya harcıyor. 
AK Parti iktidarının müjde diye ilan ettiklerine anlam veremiyorum. Milletimiz artık bu açıklamalara inanmıyor. Çarşıda, pazarda, markette yurttaşlarımız zamlar altında maalesef eziliyor.
Kürkten, pırlantadan alınmayan vergiyi, TDP iktidarında; ekmekten, etten ve sütten de almayacağız.
DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE, TDP İKTİDARI İLE GERÇEKLEŞECEKTİR
TDP iktidarında; esnafımızın, işçimizin, sanayicimizin, memurumuzun vergi yükünü en aza indireceğiz. 
TDP olarak hedefimiz, varlık ve berekettir. Bütün yurttaşlarımızın sevgi içerisinde mutlu olduğu, ekonomimizi adilce ve hakça tabana yayacağız.
Amacımız; tüm yurttaşlarımızın mutluluğudur. Ülkemizin ekonomik zenginliği, özgür, demokratik, bütün yurttaşlarımızın mutlu olduğu, herkesin sevgiyle işine sarıldığı demokratik bir Türkiye TDP iktidariyla gerçekleşecektir. Bunun için tüm teşkilatlarımız yoğun bir çalışma içinde bu hafta Kırıkkale, Kastamonu, Manisa ve büyük İstanbul il kongremizi yapacağız.
TDP KADROLARI ÜLKE YÖNETİMİNE HAZIRDIR
Ülkemizde il kongrelerimiz tüm hızıyla devam ediyor, teşkilattaki arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Yurttaşlarımızın partimize, kongrelerimize ilgilerinin her geçen gün arttığını görmekten son derece mutluyum. Yaz sonu büyük kongremizi yaparak seçime girme yetkisini kazanacağız. Çalışa çalışa, barışa barışa, hiç kimseyi ayırmadan, ayrıştırmadan, demokratik Türkiye’yi birlikte yöneteceğiz. TDP kadrolarıyla, ülke yönetimine hazırdır.
ZÜLFÜ LİVANELİ’NİN SÖYLEMLERİ KESİNLİKLE IRKÇILIKTIR
Sayın Deniz Baykal ile yıllar süren mücadelem oldu birçok konuda görüş farklılıklarımız oldu ancak insanları hiçbir zaman etnik kökenleriyle eleştirmeyi doğru bulmadım. Sayın Zülfü Livaneli’nin etnik köken söylemeleri, kesinlikle ırkçılıktır, insanlık suçudur, kutuplaştırıcıdır, ayrıştırıcıdır. Bu sözler, bizim içimize hiç sinmemiştir çünkü biliyoruz ki ülkemiz bu tip dinsel ve mezhepsel ayrıştırmalardan çok çekti. 

LİVANELİ, İNSANLIK SUÇU İŞLEMİŞTİR
Kendisini donanımlı bir üstat, entelektüel yapıda gören birisinin meramını bu vurguları yapmadan anlatabilirdi. Bu söylemler sayın Livaneli’ye hiç ama hiç yakışmamıştır çünkü bu söylemler üzerinden siyaset yapanlar, ülkemizde zaten dolu. Eğer onlara benzemek istiyorsa, etnik köken, bölge, mezhep üzerinden siyaset yapmaya devam etsin.
Bu sözlerle sayın Livaneli, kendisini yıllardan beri süren kamuoyundaki kimliğinden uzaklaştırmıştır insanlık suçu işlemiştir, derhal ulusumuzdan özür dilemelidir.
ECEVİT’İN BAŞBAKANLIĞI DÖNEMİNDE BU ELEŞTİRİLERİ YAPSAYDI
Hele hele Kıbrıs’ın Fatihi, ABD’ye baş kaldıran, ulusunun menfaatlerini her şeyin üzerinde tutan alın teri ve emeğin hakkını her zamana koruyan Bülent Ecevit’imize dil uzatması kendisine hiç ama hiç yakışmamıştır. Delikanlı ve mert olup sayın Ecevit’in Başbakanlığı döneminde bu eleştirilerini yapsaydı cevaplarını çok güçlü bir şekilde alırdı. Hele hele şu anda sağlık sorunları ile mücadele veren sayın Baykal için söylediği sözler…  Milletvekili olduğu günlerde parlamentoda sırt sırtayken bunları neden söylememiştir?
LİVANELİ, 5 YILLIK MİLLETVEKİLLİĞİ SÜRESİNCE KAÇ DEFA YURT DIŞINA KAÇ DEFA ÇIKMIŞTIR
5 yıllık milletvekilliği süresince parlamentoda kaç kere konuşmuştur? 5 yıllık milletvekilliği süresinde yurt dışına kaç defa çıkmıştır? Yurt dışında ne kadar kalmıştır?
Milletvekili olduğu dönemde, parlamento kürsüsü kendisine açıktı neden kürsüde bu görüşlerini söylememiştir?
Törelerimiz, geleneklerimiz, ahlaki değerlerimiz, anlayışımız bu sözlerin tamamını reddeder. Bu sözlerinizle tekrar parlamentoya gelmek için nereye göz kırpıyorsunuz?
Sayın Ecevit’e, sayın İnönü’ye, sağlık sorunlarıyla mücadele veren bir dönem en yakın arkadaşınız sayın Baykal’a laf söylemek size yakışmamıştır. Rica ediyorum kamuoyundan tekrar tekrar özür dileyin.