gaziantep escort
Bugun...


Ahmet Zorlu

facebook-paylas
HAVA..
Tarih: 02-12-2022 16:39:00 Güncelleme: 02-12-2022 16:39:00


Hava kurşun gibi ağır..
Güzel ülkemde, azgın bir azınlığın tekmeleri altında inleyen çoğunluğun öfkesi her geçen gün artıyor.
Yaşanılası olmaktan çıktı memleket.
Suriyeliler bile “Nereden geldik, gelmez olaydık” demeye başladı.
Fokur fokur kaynayan bir kazan manzarası var ülkemde.
Kapak henüz atmadı, ama atmayacak anlamına gelmez.
Çoğunluğa yön vermesi, topluma umut olması gereken ülkemin muhalefet partileri, bir avuç hergelenin ego tatmin merkezine dönüştü.
Umut denilen ortak siyasal yapıda, disiplinsiz insanların ‘O aday olursa’ söylemleri tartışılıyor.
Oysa, yaşananlar, yaşatılanlar o kadar ağır ki, tek adamın bunları kaldırması, taşıması artık mümkün değil.
Sanki, sabaha en yakın saatlerdeki karanlığın en koyusu sardı ufuklarımızı.
İktidar ise karartma uyguluyor memlekette.
Görmüyoruz, göstermiyorlar.
Duymuyoruz, söylemiyorlar.
Bilmiyoruz, cehalet ekiyorlar.
İnsan olarak kalmamıza vesile olan umutlarımızı bile çaldılar.
Viyadük inşaatında kaç kişinin öldüğünün haberini yapmak, okumak bile yasak.
Yerli uçak yaptık dediler, bir türlü uçuramadılar.
Yerli araç yaptık dediler, yollar yabancı otolara tahsisli.
Nohutumuzu bile yerli olmaktan çıkardılar.
Neredeyse, sokakta teneffüs ettiğimiz havayı bile ithal edecekler.
Çünkü yerlisi kükürtlü ve dumanlı.
Oysa;
Fındık bizimdi,
Buğday bizimdi,
Çay bizimdi,
Un bizimdi.
Anadolu'da şeker,
Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’da Pamuk,
Egede, Doğu'da tütün,
Ege’de, Akdenizde zeytin bizimdi.
Derdimizi dökecek kağıt bizim topraklarımızdaki fabrikalarda üretilirdi.
Fatma Teyze’nin giydiği Basma Fistanın kumaşını üreten Sümerbanklar bile artık yok.
‘Devlet kasaplık mı yapar’ denilerek kapatıldı Et ve Balık Kurumları.
Bırakın yüksek teknolojik üretimi, soğan üretimini bile planlayamayan bir iktidar yönetiyor ülkemi.
Uluslararası verilerden yola çıkılarak hazırlanan ‘İnsanı Yaşam Endeksi’nde ilk 30 sırayı paylaşan, ama yönetenleri kendilerinden olmayan ilçeler düşman toprağı, bu ilçelerde yaşayan halk ise düşman ilan edildi.
Sahi dostlar, neler oluyor bize?.
Bu iktidarın yönettiği il ve ilçelerin İnsani Yaşam Endeksinin dışında kalmasını bile hazmedemiyorlar.
Huzuru mumla arar olduk.
Barış ve kardeşlik bizim için birer ütopya.
Böylesi dönemlerde milleti uyandırmakla yükümlü aydınlar ya içerde, ya susturuldu.
Tencerelerde et yerine dert kaynıyor.
Ama bakan çıkıp, “Fazla et yiyoruz, açık bu yüzden doğuyor, biraz da balık ve tavuk yiyin” diye alay ediyor bizimle.
Açlık sınırı endeksi 7 bin 500, yoksulluk sınırı 26 bin lirayı aştı ama, emekli maaşı 3500, asgari ücret 5 bin 500 lira.
Ekonomik çöküşün sorumlusu ya dış güçler, ya da soğan üreticisi.
29 yıldır belediyeleri, 20 yıldır ülkeyi yöneten anlayış, kötü gidişi bile ‘başarı’ ambalajında sunuyor bu millete.
Dedim ya dostlar, bu gün de hava kurşun gibi ağır.
Ama bunu bile göremeyecek hale geldik, getirildik.
Sahi hiç sordunuz mu kendinize?
Sahi neler oluyor bize?
Sahi ne zaman geleceğiz kendimize?
Ne zaman uyanacağız, yattığımız gaflet ve dalalet uykusundan?
Görmüyor musunuz, Hıyanete bir adım kaldı..




FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI