Bugun...

Ahmet Zorlu

TEHDİT DİLİ VE KAYSERİ SEÇİMLERİ.

Tarih: 28-02-2024 23:35:00 Güncelleme: 28-02-2024 23:35:00

CHP Adayları Ankara ve İstanbul’u salladıkça, duyuyorsunuz değil mi, neler söyleniyor.

“Merkezi yönetim ile yerel yönetim bir arada olmazsa o kente hizmet gelmez. Bakın Hatay mahzun, Hatay garip.”

Sanki depremde yıkılan diğer 10 vilayette depremin izleri silindi.

Daha dün enkazdan ceset çıktı birader.

Yetmedi.

Ordu Halkına gösterildi sopa.

“Ya oy veririniz ya da Doğalgaz hizmetini rüyanızda görürsünüz” demedi mi?

Sıra İstanbul’a geldi ve “Bir yanlışlık oldu, o zat seçildi” deyiverdi.

Daha dün.

Yani enteresan değil mi?

Adam 13 bin fazla oy aldı ama siz “Kazandık” dediniz.

İkincisine gidildi, çünkü YSK aynı zarfa konulan 4 oydan birisini geçersiz, üçünü geçerli saydı.

2019 Haziran’ında 800 bin oy fark attı İmamoğlu.

Ama Reis, 800 bin oy farkını “Yanlışlık” olarak nitelendirebiliyor.

Burada, yani Kayseri’de farklı bir tiyatro sahneleniyor.

Cumhuriyet Meydanını gezdik arkadaşlarla dün akşam saatlerinde.

Adamcağız Mahalle kurmuş.

Abartmıyorum, çadır sokakları var, çadırların hepsi neredeyse tek adaya ait.

Aklıma Ebuzer’in tarihte Muaviye’ye söylediği sözler geldi.

"Ey Muaviye, bu Sarayı kendi paranla yaptıysan israf, Halkın Parasıyla yaptıysan haramdır!" sözü.

Bu kadar çadır, afiş, pankart.

İsrafın ötesinde bir manzara.

Çadırların içleri mi, bomboş.

Birleşik Kafkas Derneğini ziyaret etmiş dün gece.

Bir dostum aradı toplantı sonrası, “Adam hepimizi Sadet Partili sanmış olacak ki, Erbakan’ı överek başladı, Erbakan’ı överek bitirdi” dedi.

Niye biliyor musunuz.

AKP’lisi, MHP’lisi, CHP’lisi, İyi Partilisi, Demokratı, hatta sosyalisti bile Mahmut Arıkan’ın adı gündeme gelince düşünüyor, sözlerini tartarak söylüyor.

Yani Kayseri AKP Tabanından hatırı sayılır oranda oyu hanesine yazdıracak bu seçimde.

Biri Büyükkılıç’ın kulağına bu gerçeği fısıldamış olacak ki, “Seçim Bildirgesi”ne yazdığı Necmettin Erbakan Bulvarı Projesini alel acele açıverdi.

Sormazlar mı adama, Necmettin Erbakan yeni mi aklına geldi diye?

Şimdiye kadar kentte her seçim öncesi insanlarla bir araya gelir, gazetecilik refleksi ile eğilimlerini ölçmeye çalışırım.

Hep yurttaştan karşı soru gelirdi, “Tamam biliyoruz, yaşananları görüyoruz ama kime vereceksin?”

Bu seçimde bu karşı soru gelmiyor vatandaştan.

Zira her siyasi parti, merkez ve ilçe belediye başkanlığı koltuğunu dolduracak isimlerle yola çıktı.

Bazıları geç kaldı, top çevirdi, zamana oynadı.

Ama belirlenen muhalefet adaylarının fazlası var, eksiği yok.

CHP Melikgazi’ye, Mansur Yavaş’ın yanında görev yapmış, Kocasinan Kurucu Belediye Başkanı Ali İhsan Alçı’nın yeğeni Özgün Alçı’yı aday gösterdi.

Alçı’nın seçim bildirgesine göz attım, “Ankara’daki sosyal belediyecilik örneklerinden oluşuyor. Biraz da aktif olsa ses getirecek etkinliklere imza atsa Melikgazi’de fark yaratacak bir isim.

Büyükşehir adayı Murat Molu, Kayseri’de bürokrat olarak da görev yaptı geçmişte.

Hem de benim en cevval muhabirlik günlerimde.

Ama biliyor musunuz, o dönem de sadece adını duymuştuk, teslim aldığı kamu görevini aldığı gibi devretti yani. Ama kültürüne, kişiliğine hiç kimse bir şey diyemez.

Yani, “Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz” diyip geçmekte ve “Kazım Yücel’in yarattığı etki alanında etkisiz kalıyor” diyerek bu faslı kapatıyorum.

Gelelim Kocasinan adayına.

Bu kentte 46 yıldır gazeteciyim, sanırım Niyazi Bahçecioğlu döneminde onun ekibinde görev almıştı.

Kendisi ile tanışıklığımız o kadar.

Umarım Kocasinan seçmeni kendisini yakından tanıyordur.

Demokrat Parti durdu durdu, hem genç, hem kadın, hem Avşar, hem de Çerkes yeğeni bir kardeşimizi sürdü Büyükşehir’de cepheye.

Sanırım önümüzdeki günlerde biz gazetecilerin huzuruna çıkıp, seçilirse yapacaklarını anlatacak.

Ancak, adaylık başvurusunu yaptıktan hemen sonra Şehir Mezarlığına giderek Merhum Kavuncu, Merhum Çalık ve Merhum Bahçecioğlu’nun mezarları başında dua ederek işe başlaması tek kelime ile her türlü takdirin üzerinde bir hareket oldu. Kutluyorum kendisini.

Bu kardeşimizin, aday olmasına vesile olan Sayın Kamil Karamete’nin desteğinin altını kalın çizgilerle çiziyorum.

Sanırım CHP adayları, “Bizim niye aklımıza gelmedi. Merhum Bahçecioğlu’nun mezarını ziyaret etmek” diye hayıflanmışlardır.

Dağarcığıma takılan günün son incisi de Mustafa Palancıoğlu’ndan.

Palancıoğlu, katıldığı bir TV Programında, imar affı meselesi sorulunca, kendisinin her türlü affa karşı olduğunu söyledi ve "Maalesef af çıkartana biz de oy veriyoruz. Oy verilmezse bir daha hiç kimse af çıkartamaz." deyiverdi.

Yani demek istedi ki, “İmar aflarının mimarı Murat Kurum ve Mehmet Özhaseki. Bir daha aday olurlarsa oy vermeyin, yaptıklarının yanlış olduğu kafalarına dank etsin.”

O Kadarla kalsa iyi.

Her Bahar ayında mali affı gündeme getirenin Reis olduğunu unutmuş olmalı ki, vergi aflarını da eleştiriverdi programda.

Bakalım Palancıoğlu’nun bu sözleri nasıl ses getirecek.

Bu günkü yazıyı Palancıoğlu’na bir soru ile tamamlamaya ne dersiniz;

Sayın Başkan, Melikgazi Belediyesi’ne aday olduğunuz 2019 yılında bir tv programında, kent mimarisinin, ‘bizdeki türedi gazetecilerin yaptığı gibi kopyala yapıştır’ haline geldiğini belirterek, “Kocasinan Belediye Binasını saymaz isek, kente gelen yabancıya “İşte bu Cumhuriyet dönemi mimarisidir” diyebileceğimiz tek bir bina yok. Siz bu konuda yeni şeyler yapmayı düşünüyor musunuz?” diye sormuştum. Siz de, “Daha bu gün belediyemizdeki arkadaşları toplayıp aynı konuyu gündeme getirdim. Göreceksiniz çok farklı yapılar inşa edilecek Melikgazi’de” demiştiniz.

Zaman ne çabuk geçiyor değil mi.

5 yıl geçti, biz hala Melikgazi Belediyesi’nden asrın projesi bekliyoruz.

Uzattım biliyorum, uzun yazıları okumayı sevmiyorsunuz onu da biliyorum, ama mesele Kayseri, mesele seçim olunca klavyenin freni boşalıveriyor.