Bugun...

Ahmet Zorlu

ADAY DEĞİL, İLKE-KURAL..

Tarih: 03-12-2022 15:32:00 Güncelleme: 03-12-2022 15:32:00

Hasan Ali Kilci sonrası, Kayseri Ticaret Odası seçimleri yapılıyor.

Fetö yapılanması bir adayın arkasına dizilmiş, destek vererek başkan seçilmesini sağlıyor.

Yönetim Kurulu’nun daha ilk toplantısında maskeli Fetöcüler, seçilen isme “Başkanlık yetkilerini bizimle paylaşacaksın” dayatmasında bulunuyor.

Sıkıntılı bir toplantılar serisi sonrası bu dayatmacı isimler istifa ettirilerek yerlerine yedek listeden isimler getiriliyor.

Ama Mahmut Hiçyılmaz’ın görevde kaldığı zaman diliminde alnına yapıştırılan Fetöcü damgası kalıyor, silemiyor.

Neden mi bu örneği anlattım.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu diyesiymiş ki, “Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bir kurul oluşturulsun, alınan kararlar bu kurulca, yapılacak uygulamalar bu kurulca belirlensin..”

Tıpkı Fetö taktiği.

Cumhuriyet Halk Partisi, İyi Parti gibi tabanı güçlü partilerin liderleri bu oyuna karşı dikkatli olmak zorundadır.

Zira biz bu filmi daha önceden görmüştük.

Bu tip önerilerin bulunduğu paketlerin üzerinde ‘Madein Pansilvanya’ yazar..

Önümüzdeki seçimlerden önce altılı masanın yol haritasını net çizgilerle çizmesi ve mevcut iktidarın yaptıklarının hesabının sorulacağının güvencesinin verilmesi konusunu bu yüzden sık sık hatırlatıyorum.

Seçilecek isim değil, yapılacak işler önem arzediyor, halkın yapılacaklar konusunda ikna edilmesi gerekiyor.

Mesela seçilecek isim, önce çıkaracağı kararnamelerle, benim kaderimi, ülkenin kaderini tek adamın iki dudağı arasından alarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne iade etmelidir.

Mesela seçilecek isim, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Adalet Kurumlarından başlamak üzere, bütün kurumlarımızdan kirli ve karanlık insanları temizleyerek, pırıl pırıl hale getirmelidir.

Mesela seçilecek isim, yabancı işgali altındaki Türkiye’yi, Türk Milleti’ne yeniden kazandıracak can yakıcı önlemleri almaktan çekinmemelidir.

Mesela seçilecek isim, Türkiye Cumhuriyeti’ni saptırılan rotasına yeniden oturtmalı, Çağdaş Medeniyet hedefini yeniden öncelikli hale getirmelidir.

Mesela seçilecek isim, satılan, bedeli hoyratça harcanan milyar dolarların hesabını mevcut iktidardan kuruşu kuruşuna istemelidir.

Mesela seçilecek isim, bunca baskıya, yayın yasaklarına rağmen ortaya çıkan kirli ilişkiler ağını, kara para sahiplerini tek tek toplamalı ve paralarının kaynağını kuruşu kuruşu sormalıdır.

Mesela seçilecek isim, son 10 yıldır mülakatla ve yasaların istisnai maddeleri kullanılarak kamuya yerleştirilen kara ve kirli insanları, bağlantıları ile birlikte ortaya çıkarmalı, bu güne kadar kamu kaynaklarından aldıkları maaşlar kişi borcu yazılarak işlerine anında son verilmelidir.

Urla Villalarından başlamak üzere, iktidarın kaymak tabakasına sağlanan bütün mali imkanlar kuruş kuruş hesaplanarak bu insanlardan geri alınmalıdır. O kararların altına imza atanlar, imzalarının hesabını bağımsız Türk Yargısına vermelidir.

17-25 Aralık değil, 2002 yılından bu yana, 15 Temmuz’a giden yolun kaldırım taşlarını döşeyen, güvenliği, adaleti, eğitimi Fetö Hainine teslim eden kararlara imza atanlar, yaptıklarının hesabını adalete gün gün, karar karar, imza imza vermelidir.

Hain Terör Örgütleri ile arka kapı diplomasisi yapan, devletin ve iktidarın tüm yetkilileri Oslo’dan başlamak üzere yaptıklarının hesabını vermelidir.

‘Bir kaç milyon avro kaldı bıbıbıcım’ söylemlerinden başlamak üzere, kire, pasağa, kirli çıkar ilişkilerine bulaşan, çeşitli cinayetlerde adı geçen, kara para ilişkileri olanlarla Fotoroman çektiren, ‘Yaptım ama sorun kiminle talimatıyla yaptım’ diyen bakan, milletvekili, eski yönetici, üst düzey bürokrat çıkıp bağımsız adalete yaptıklarının hesabını vermelidir.

Faiz neden, enflasyon sonuçtur saçmalığı yüzünden, ülkemin kaynaklarını çar-çur eden, sırf Cumhurbaşkanının gözüne girmek adına, yanlış ekonomik uygulamalarla paramızı pul eden anlayış, bunun hesabını kuruş kuruş vermelidir.

Bu satırları yazarken, göz muayenesi için randevu almaya kalkıştım. Önümüzdeki bir aylık zaman diliminde Yahyalı Devlet Hastanesi’nde, 15 gün sonrasına bir boşluk olduğunu gördüm. Yani hiçbir hastaneden göz muayenesi için randevu alamadım. Kayseri Şehir Hastanesinde Manyetik Rezonans Görüntüleme, halk ağzıyla EMAR için bekletilen 10 binlerce insanın yaşadığı çileyi, yani, sağlığımızı tutma taşeronların emrine sunan bu çarpık sağlık sisteminin mimarlarından yaşananların hesabı sorulmalı, hesabı alınmalıdır.

Bu Aziz Milletin gıdaya erişimi bir an önce kolaylaştırılmalı, kent varoşlarında oluşan konut tekellerinin konut ve kira fiyatlarında oluşturdukları tekeller kırılmalıdır.

Şimdi sorum şu, Sayın Ahmet Davutoğlu’na;

Bu kadar can yakıcı acil sorunu çözmek iddiasıyla ortaya çıkan altılı masanın alacağı günlük kararlarda ‘Cumhurbaşkanlığı Komisyonu mu’ görev yapmalı, yoksa teknokratlar heyeti mi?

Kusura bakma Sayın Davutoğlu, bu ülke bir avuç hergelenin ego tatmin merkezi değildir, olmayacaktır.

Sizin ve bazı Ağır Abilerinizin, iktidar partisinin ekmeğine yağ sürecek çapaklarınız hiçbir işe yaramayacak, Demokrasi diyen, İnsan diyen anlayış 2023 yılında öyle ya da böyle iktidar olacaktır.

Yani Baharın gelmesini hiç ama hiç biriniz engelleyemeyecektir.

Ahmet ZORLU