AKP Denizli Milletvekili Mehmet Tin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kürsüsünde konuşan CHP Temsilcisine laf atarken, kişiliğini ortaya koydu ve kuru ekmek yiyenler için “Demek ki aç değillermiş” dedi.
Aslında iktidar edenlerin, millete bakışını bir cümleyle özetlemiş oldu.
Tepki görünce de, yukarılardan kendisine gönderilen birkaç cümlelik cep telefonu mesajını okuyarak bir anlamda özür dilemiş. Ama bunu yaparken de, kendini beğenmişliğini, kibrini, bu milletin bir ferdi olmadığını ortaya koymayı ihmal etmemiş..
Toplum 3 gündür bunu konuşuyor.
Duyarlılık oluşmuş.
Şaşırdım doğrusu.
Zira, yaklaşık 10 gündür dinlemiyor muyuz, iktidar edenlerden, Türkiye’nin nasıl uçuşa geçtiğini, nasıl büyük ekonomik hamleler yaptığımızı, nasıl mutlu ve müreffeh yaşadığımızı!
Ne diyor, Aile Bakanı, “Türkiye’de fakirlik ortadan kalktı, şimdi refahı paylaşma dönemindeyiz..”
Gıkınız çıktı mı?
Denizli Milletvekili sadece kibir iktidarının bakış açısını, sizin anlayacağınız sözlerle dile getirmiş o kadar.
Siz sanıyor musunuz, Saraydan, Meclise, Meclisten bürokrasiye kadar, ‘Dayının adamları’ farklı düşünüyor.
Onlar için nefes almanız ve vergi vermenizin ötesinde yediğinizin, içtiğinizin anlamı yoktur.
Ağzınızda kuru ekmek kemirecek diş, karnınızda da o ekmeği hazmedecek mide varsa ve size layık görülen bu hayata isyan edecek beyin de yoksa daha ne istiyorsunuz.
Diyanet demiyor mu, ‘Yarın zıbarıp gittiğinizde fakirliğinizin ödülünü cennette Peygamberimize en yakın yerde ikamet ederek alacaksınız’ diye.
Sizi hayatta ve ayakta tutan kuru ekmeği de Sayın Bahçeli’nin ‘Askıda ekmek’ Projesinden elde ediyorsunuz nasılsa.
Yani nankörlük etmenin, milletvekiline çatmanın anlamı yok.
Size yaşadığınız sefil hayatı uygun gören iktidar, kuru ekmek yediğiniz için aç olmadığınızı iddia eden milletvekili gökten zembille inmedi.
‘Yaşa, varol’ sloganları ile onları siz iktidar yaptınız.
Kızmanıza, gücenmenize, milletvekiline tepki göstermenize hiç mi hiç gerek yok.
Malumu ilan etti sadece..
Kuru ekmeğiniz garanti altında.
Dolayısıyla, ilk seçimde gidecek yine tıpış tıpış oy vereceksiniz diye bakıyor size, iktidar edenler ve avaneleri.
Eğer öyle olacağını sanmasalar, Milli Gelirin yüzde 25’ini, nüfusun yüzde 1’ine, aynı Milli Gelirin yüzde 12’sini de nüfusun yüzde 50’sine pay etmez, kendileri ve çevrelerine krallar gibi bir hayat, size de kuru ekmeği reva görmezlerdi.
Sizin eşit kabul edildiğiniz bir tek nokta var, o da Seçim Sandığının başı.
Onu da, Demokrasinin kalan kırıntıları ve Cumhuriyete borçlusunuz.
Sizdeki bu aymazlık, umursamazlık devam ederse, o hakkınız da elinizden alınır merak etmeyin.
Demiyor mu Dışişleri Bakanı, “Seçimde iktidarı size mi vereceğimizi sanıyorsunuz” diye.
Dolayısıyla, üzülmene, gücenmene küsmene hiç gerek yok kardeşim.
Kuru ekmeğe terfi ettin ise! Bunu kendi ellerinle sen sağladın.
Hegel der ki:
"Her millet layık olduğu şekilde yönetilir"
Milletvekilinin sözüne alındığını ummuyorum ama alındıysan hala sende umut var demektir.
Zira Geothe’ye göre, “Tedirginlik ve endişe, zeki insanlara özgüdür. Bir aptalın, herhangi bir konuda endişelendiğini, kaygı duyduğunu göremezsiniz.” der.
Gelelim Denizli Halkının seçip meclise gönderdiği bu densizin sözlerine.
Sadece bir düşün kardeşim.
Böyle bir embesil Almanya’da, İsviçre’de milletvekili olsaydı.
Sokağa çıkamazdı bu seviyesizliğinden sonra.
Ama bizde, partisi onu yeniden belki aday göstermeyebilir.
Ama bir Banka Yönetim Kurulu Üyeliği ya da dış temsilciliklerimizden birinde hatırı sayılı bir maaşla vekillikten sonraki görevi hazırdır, merak etme.
Zira millete tepeden bakan, hor gören., küçümseyenler hep daha iyi görevlerle taltif edilmiştir bu iktidar döneminde.
Sen kuru ekmeğine ve sana bunu sağlayan anlayışın peşinden koşmaya devam et.
Belli olmaz, bu seçim döneminde kafana bir paket çay da isabet edebilir.
O Zaman kuru ekmeği çayla yumuşatırsın ağzında.
Tabii, kuru çay yetmez, çay suyunu kaynatacak gaz ocağın varsa.