Bugun...

Ahmet Zorlu

ARTIK SİZDEN OLMAYACAĞIZ.

Tarih: 05-03-2024 23:24:00 Güncelleme: 05-03-2024 23:24:00

Çok değil bir yıl önce 1 ABD Doları 18 lira dolayındaydı.

Dediniz ki, “Verin desteği, doları yerin 7 kat dibine gömelim”

Dolar, biz 31 Mart’ta sandığa gidene kadar 32 lirayı geçecek.

Çitçi mazotun litresini 20 liradan alıyordu 1 yıl önce.

Şimdi 42 lira.

Zaten bu iki kalemdeki artış hayatın her alanını etkilediği için başka örnek vermeye gerek bile görmüyorum.

Bu Aziz Milletin önce cebini, şimdi midesini boşalttınız.

O nedenle 31 Mart Seçimlerini hala belediye başkanı ve muhtar seçimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

Mayıs’tan bu yana, Mayıs öncesi dediğinizin tersi oldu güzel ülkemde.

Birden bire Nas’ı kaldırıp her ay faizi kademeli olarak yükselttiniz.

Repocu ve faizcinin milyonunu milyar yapmıştınız zaten Kur Korumalı hesabı ile.

Faizde ve Enflasyonda Dünya Rekorları kırdınız 9 ayda.

Önümüz Ramazan.

Aile fertleri görev bölümü yaptı, biri ucuz et kuyruğuna, diğeri sabah ezanı ile çıkıp kuşlukta ‘kalmadı’ satan Kent Ekmek kuyruğuna, bir diğeri akşam üzeri semt pazarı tezgahında kalan yarısı çürük ‘Olgun Meyve!’ kuyruğuna girecek bu Ramazan’da.

Zira siz en geri Afrika ülkesine çevirdiğiniz bu Aziz Vatanda, bu Kadim Kentte hala refahın zirvesinde yaşayanları temsil ettiğinizi sanıyor, onların desteğiyle tahakküme devam etmeyi umuyorsunuz.

Ama biliyor musunuz, cebinde kuruş olmadığı için, Cumhuriyet Meydanında taş duvar üstünde hindiler gibi sıralanan ve düne kadar size dua eden emekliler var ya o emekliler.

Beddua hafif kalır.

Kendilerini bu hale getiren, evlatları, torunları karşısında başlarının öne eğilmesine vesile olan, size artık küfrediyor, hakaret ediyor.

Sabah emekli bir komşumla karşılaştım.

Poşetinde, Kent Ekmekten 5-6 ekmek vardı.

Dedi ki, “Ahmet bey bu yaşımda sabahın köründe kuyruğa girip ekmek beklemek, üç kuruş ucuza almak beni yormuyor yormasına da, kahvaltıda torunum “Dede bir gün de sıcak pide getirsen kahvaltıda” demez mi, bundan çok utanıyorum. Merak ediyorum, torununa karşı biz emeklileri boynu bükük hale getirenler hiç utanmıyor mu?”

Cevap veremedim boğazım düğümlendi, sessizce uzaklaştım yanından.

Kiracı ev sahibi ile kavgalı, mahkemelik sayenizde.

Zira oturduğu eve istenen kira emeklinin maaşının bir tık üzerinde.

Bir başka dostum yıllık 220 bin liraya oturduğu dükkanını kapattı.

Zira dükkan sahibi “1 Mart’tan itibaren kirayı 450 bin lira yaptım” diye ihtarname çekmiş.

Oy çanaklarınız çatladı efendiler.

Daha da acısı nedir biliyor musunuz?

Sizin içinizden çıkan ve bu milletin derdini dinleyip, imkanlar ölçüsünde derman olmaya çalışan bazı belediye başkanları vardı, onları bile partiden neredeyse dışladınız.

Kayseri Kentinin olanaklarını ‘Okçular’a, ‘Bokçular’a seferber ettiniz.

Dedim ya, bu seçim belediye başkanı, mahalle muhtarı seçiminin çok çok ötesine geçti.

Size tavsiyem, her seçim himmetine sığınıp seçildiğiniz Reisinizin fotoğraflarını bu seçimde kullanmayın.

Zira size gelecek oyların da gelmemesine neden olacak.

Görüyorsunuz, başörtülü nineler, emekli amcalar, okul çağındaki çocuklar, gördüler mi Ekrem İmamoğlu’nu, Mansur Yavaş’ı boynuna sarılıyor, ‘Bırakma bizi’ diye yalvarıyorlar.

Bu isimlere attığınız her çamur, bumerang gibi dönüp sizin yüzünüzde patlıyor.

22 yıldız bize söylediğiniz, “Dünyanın en zengin 10 ülkesinden biri olacağız”, “Demokrasiyi yurdun her yerinde inşa edeceğiz”, “Hiç kimse fikrinden dolayı, fikrini dile getirmekten dolayı mahrum ve mahkum edilmeyecek” gibi ninniler artık milleti uyutmuyor.

Cuma akşamı dostlarla AKP İl Merkezi önünden geçiyorduk.

Durup seyrettik.

İstanbul’daki en lüks oto galerisinde bile bulamazsınız o kadar çok Alman ve ABD arabasını.

Arkadaşlara sordum, “Bu güne kadar AKP İl ve İlçe yönetim listelerinde bir işçi, bir emekli görev aldı mı?” diye.

Düşündüler, başlarını kaşıdılar bir iki örnek isim buldular ama onlar da işçilikten, emeklilikten kalantorluğa çoktan terfi etmiş.

Yani diyeceğim, siz bizden değilsiniz artık.

Bu seçimden başlamak üzere, her seçimde bizde sizden olmamaya karar verdik.