gaziantep escort
Bugun...


Ahmet Zorlu

facebook-paylas
NE ZAMAN?
Tarih: 16-02-2024 20:02:00 Güncelleme: 16-02-2024 20:02:00


Hava kurşun gibi ağır..
Güzel ülkemde, azgın bir azınlığın tekmeleri altında inleyen çoğunluğun öfkesi her geçen gün artıyor.
Yaşanılası olmaktan çıktı güzel ülkem.
Suriyeliler bile “Nereden geldik?, gelmez olaydık” demeye başladı.
Fokur fokur kaynayan bir kazan manzarası var ülkemde.
Kapak henüz atmadı, ama atmayacak anlamına gelmez.
Çoğunluğa yön vermesi, topluma umut olması gereken ülkemin muhalefet partileri, bir avuç hergelenin ego tatmin merkezine dönüştü.
İstanbul'da yaşananları izliyorsunuz değil mi?
En komünistinden en dinbazına, en demokrat geçineninden en Reisçisine kadar hepsi, el ele vermişler AKP adayına seçim kazandırmak için misyoner gibi çalışıyorlar.
'Ben onun ayağına gitmem, elinde kan var' dediği Sisi'nin yanında soluğu alan Reis, dönüşte yandaş kalemlerin önüne Sayıştan ve Anayasa Mahkemesini attı, "Parçala" komutunu havada verdi.
Holdingler, işbirlikçi çıkarcılar, Emperyalizm ve yerli işbirlikçileri el ele vermişler, yağmalıyor, talan ediyorlar güzel ülkemi.
İktidar ise karartma uyguluyor memlekette.
Görmüyoruz, göstermiyorlar.
Duymuyoruz, söylemiyorlar.
Bilmiyoruz, cehalet ekiyorlar.
İnsan olarak kalmamıza vesile olan umutlarımızı bile çaldılar.
Altın Madeni sahasında kaç kişinin öldüğünün, yaratılan çevre felaketinin nelere mal olacağını haberini yapmak, okumak bile yasak.
Bu felaketin öncelikli sorumlusu bakan zahmet buyurup Erzincan'a bile gitme gereği duymuyor.
Yerli uçak yaptık dediler, bir türlü uçuramadılar.
Yerli araç yaptık dediler, yollar yabancı otolara tahsisli.
Nohutumuzu bile yerli olmaktan çıkardılar.
Neredeyse, sokakta teneffüs ettiğimiz havayı bile ithal edecekler.
Çünkü yerlisi kükürtlü, siyanürlü ve dumanlı.
Oysa;
Fındık bizimdi,
Buğday bizimdi,
Çay bizimdi,
Un bizimdi.
Anadolu'da şeker,
Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’da Pamuk,
Egede, Doğu'da tütün,
Ege’de zeytin bizimdi.
Derdimizi dökecek kağıt bizim topraklarımızdaki fabrikalarda üretilirdi.
Fatma Teyze’nin giydiği Basma Fistanın kumaşını üreten Sümerbanklar bile artık yok.
Bırakın yüksek teknolojik üretimi, soğan üretimini bile planlayamayan bir iktidar yönetiyor ülkemi.
Uluslararası verilerden yola çıkılarak hazırlanan ‘İnsanı Yaşam Endekslerinde ilk 30 sırayı paylaşan ilçeler düşman toprağı, bu ilçelerde yaşayan halk ise düşman ilan edildi.
Aydınlıktan yarasalar gibi korkan, ışığın üzerine yarasalar gibi hücum eden yapı oluştu.
Sahi dostlar, neler oluyor bize?.
Bu iktidarın yönettiği il ve ilçelerin bu endeksin dışında kalmasını bile hazmedemiyorlar.
Huzuru mumla arar olduk.
Barış ve kardeşlik bizim için birer ütopya.
Böylesi dönemlerde milleti uyandırmakla yükümlü aydınlar ya içerde, ya susturuldu.
Tencerelerde et yerine dert kaynıyor.
Ama iktidarın bir yüzsüzü çıkıp, “Fazla et yiyoruz, açık bu yüzden doğuyor, biraz da balık ve tavuk yiyin” diye alay edebiliyor bizimle.
Açlık sınırı endeksi 35 bin, yoksulluk sınırı 50 bin lirayı aştı ama, emekli maaşı 10, asgari ücret 17 bin lira.
Ekonomik çöküşün sorumlusu ya dış güçler, ya da soğan üreticisi.
30 yıldır belediyeleri, 22 yıldır ülkeyi yöneten anlayış, kötü gidişi bile ‘başarı’ ambalajında sunuyor bu millete.
Dedim ya dostlar, bu gün de hava kurşun gibi ağır.
Ama bunu bile göremeyecek hale geldik, getirildik.
Sahi hiç sordunuz mu kendinize?
Sahi neler oluyor bize?
Sahi ne zaman geleceğiz kendimize?
Ne zaman uyanacağız, yattığımız gaflet ve dalalet uykusundan?




FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI