gaziantep escort
Bugun...


Ahmet Zorlu

facebook-paylas
CEMAAT YURTLARI..
Tarih: 12-01-2022 11:13:00 Güncelleme: 12-01-2022 11:13:00


Ne demek, diye sorası geliyor adamın. Zira Demokratik ve Çağdaş Toplumlarda eğitim ve öğrencinin barınma sorunu Devletin Sorunu olarak görülür ve karşılanır. Cemaat Yurtları kavramının ne olduğu sorusuna cevap bulmak için önce, ‘Cemaat’ ne anlama geliyor, bunu sorgulamak lazım. Ben söyleyeyim, ‘Her biri kendi din anlayışını iktidar etmek için, Demokrasiyi ve Cumhuriyeti yok etmeyi amaçlayan oluşumlar’ şeklinde özetlenebilir. Selçuklu döneminde de varlardı ve Selçuklu’nun sonunu getirdiler. Osmanlı döneminde Padişahlara nefes aldırmadılar, kimi İngiliz’in, kimi Arap Emevilerinin, kimi de ABD’nin Ali Menfaaleri için sergiledi çabasını. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, o dönem tekke ve zaviye adı altında faaliyet gösteren bu yapıları kapattı. Anayasaya konulan Laiklik İlkesi sayesinde 60 yıla yakın inlerinde yaşadılar. Kenan Evren ve Turgut Özal sayesinde yeniden güz yüzüne çıktılar, çıkarıldılar. Şimdi her tarikatın, her cemaatin hastaneleri, okulları, yurtları, fabrikaları, hanları, hamamları var artık. Birer düşünce kuruluşu, Yüce Dinimize hizmet eden idealist yapılar değil artık onlar. Buldukları her köşeyi dönen, fakir Anadolu İnsanının, gencinin beynini yeniden formatlayıp kendilerine hizmetçi yapan birer cahiller sürüsü. Pasta büyüdükçe birbirini boğazlayan, birbirinin izine kurşun sıkan, ama konu Demokrasi olunca hep birlikte saldıran, inanç sömürüsü yapılanmaları. Onların kitabında itaat değil, biattır esas olan. Onlar, Yurttaşlık deyiminden rahatsız olurlar, onlar için halk ‘Kul’dur. Onlar, düşünenden nefret ederler, çünkü şeyhleri düşünür sadece, onlar şeyhin dediklerine itaatle yükümlüdür. Onlar başta Yüce Kitabımız olmak üzere, hiçbir ayetin, hadisin Türkçeleştirilmesini istemezler, çünkü onlar için tek gerçek vardır, şeyhlerinin dediği ve şeyhlerinin yazdığıdır. Aydınlıktan nefret ederler. Bilim, onlar için Yaradan’ı inkar anlamına gelir. Ondandır, resme, fotoğrafa, televizyona olan düşmanlıkları, ama hepsinin cebinde iPhone 12 telefonlar vardır. Düşünceden korktukları kadar şeytandan korkmazlar. Ağlarına düşürdükleri çocukları, gençleri kişisel zevkleri için kullanmaktan çekinmez, bunu bile ‘Din Ambalajı’na sarmakta beis görmezler. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büstüne saldırır, sonra da gidip adını bile bilmedikleri birinin mezar taşını yalar, Cennet için ondan torpil olmasını dilerler. Neden mi yazdım bunları. Bir doktor adayı Enes Kara. Cemaat yurdu bile değil, Cemaat evinde kendisine uygulanan baskılara dayanamayıp intihar etmiş. Daha geçenlerde, bir başka yurt aşçısının bir öğrenciyi katletmesinin üzerinden bir ay bile geçmemişken. Sonra da aklıma, Fetö yapılanmasının karargah olarak kullandığı öğrenci yurtları geldi. Kredi ve Yurtlar Kurumu’na devretmek yerine, sembolik kiralar karşılığı tarikat ve cemaatlere dağıtılan. Şimdi Tarikat ve Cemaat tanımlamasına itiraz edecekler çıkacaktır. Vakıf adı altında faaliyet gösteren cümlesini ekleyelim o zaman. İlk aklıma gelenleri sıralayayım. Diyanet Vakfı, Birlik Vakfı, Ensar Vakfı, Kadem Vakfı, Özel İnsan Vakfı ve daha onlarcası. Büyük bölümü, devletin binalarında sembolik ücretlerle kiracı. Sadece öğrenci barınmasına hizmet etmiyorlar. Sabahtan akşama kadar beyin yıkama programları düzenleniyor bu yapıların içinde. Karşılığında iktidar yapılarının etkinlilerine katılım az olunca otobüslere doldurulup getiriyorlar, maksat kalabalık görünsün. Bu iktidarı ayakta tutan yapılar cemaat ve tarikatlar olduğu için, bu günden çıkıp “Tüm yurtlar Devlet Kurumu olan Kredi ve Yurtlar Kurumu’na devredilsin” söylemi biraz lüks gelebilir. Ama Millet İttifakı Partilerinin bu günden söz vermesi ve çaba sergilemesi gerekir. Türkiye artık, Vakıf Menşeili Tarikatların tekeline geçen eğitimi yeniden ‘Fikri hür, irfanı hür, vicdani hür nesillerin yetişeceği' noktaya getirmek durumundadır. Anadolu’dan adeta devşirilen ve her vilayetin, her ilçenin giriş çıkışlarına kondurulan yurtlarda bütün değerlerinden uzaklaştırılan, beyni hurafe bataklığına dönüştürülen çocuklarımızı bu art niyetli yapıların elinden kurtarmak gerekir. Tüm anne babalara da, “Eti senin, kemiği benim” anlayışı ile çocuklarını teslim ettikleri bu sözde dini yapıların içyüzü hakkında biraz daha araştırma yapmaları, bilgi edinmelerini öneririm. Enes Kara kardeşimizin anısı önünde saygı ile eğiliyor, çocuğunu okusun diye gönderdiği yurttan ceset torbası ile almasına rağmen o tarikata toz kondurmayan babasını da bu milletin vicdanına havale ediyorum.




FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI