Son 3 aydır ülkenin ekonomisi her geçen gün daha da kötüye giderken muhalif partiler bu kötü gidişi eleştirirken, karşı taraf bunu ülkenin kötü gidişatına sevinen kitle olarak tanımlayıp ayrıştırmaktadır. “Devletimize güveniyoruz millet olarak devletimizin yanındayız.” Şeklinde paylaşımlar görüyorum. Oysa bu kötü gidişi eleştirmek ! Devletimize güvenmediğimizi mi ? devletimizin yanında olmadığımızı mı ? gösteriyor ? Elbette hayır. Tam tersine kötü gidişi eleştiren, yol gösteren, uyandıran insanların varlığı devlete güven tesis eder. İş bu noktaya gelinmeden yıllar önce ! özelleştirmeler neticesinde 62 milyar dolarlık devletin üreten varlıkları satıldı. Bunlara karşı gelindiğinde hep aynı hikayeler anlatıldı. Devletin üzerinde yük, zarar ediyor, satıp bundan kurtulmak gerek ! denildi. Gerçekten öylemiydi ? Ülkenin finansal sistemi yabancıların eline geçmesine müsade edildi. Ülkenin kör topal da olsa, işleyen demokratik ve parlementer sistemi başkanlık sistemine dönüştürüldü. Başkanlık sistemi gelince tüm sorunlarımız bitecek denildi oysa daha da derinleşeceğini bizler öngörmüştük. Dış güçlerin oyunu ve ekonomik saldırısı dendi, IMF’ye borç para verecek konumdayız denildi, dolar 7 lira olması için el ufalayan terör işbirlikçileri başaramayacaksınız denildi. Denildi de ! denildi ! Gelinen nokta ? Dolar 7 lirayı geçti. Vatandaş olarak, hamaset siyaseti değil ülkemizin, devletimizin geleceği için ciddi ekonomik ve siyasi adımların atılmasının gerekliliğidir. Yoksa bir devleti devlet yapan vatandaşıdır. Vatandaş devlete değil, devlet vatandaşa güvenmelidir. Devlet vatandaşına hesap verebilir olmalıdır. Vatandaş devlete hesap verecek durumda olursa orda demokrasi değil otokrasi olur ( Otokrasi, monarşinin bir çeşididir. Yönetici, bütün siyasî yetkileri tek başına elinde bulundurur. Fakat monarşinin aksine yönetim miras yoluyla kalmamış, kişi tarafından ele geçirilmiştir. ) hiçbir kişi, zümre ve aile halkın, vatandaşın önüne geçemez. Herkes devletine güvenir ve devletinin istikbali için çalışır. Eleştirmek devlete güvenmemek, devletini sevmemek değildir. Hangi vatandaş devletinin gelişmiş demokrasi ve ekonomi olmasını istemez ki !