Virüse karşı en savunmasız ve korunmasız olan halk otobüslerinin şoförleridir. Bu sebepten dolayıdır ki, şoförlerin kaptan koltukları diğer yolculardan izole edilip bağımsız bir kabin olarak tasarlanmalıdır. 800 küsür şoför bostanda yetişmiyor, ağaçtan da toplanmıyor. Bu insanların aileleri, çocukları, sosyal çevreleri var. Bu meslek gurubu eğer doğru korunup virüslü insanlardan izole edilmez ise büyük tehlike altında kalmaları bir yana önce ailelerinden başlayarak virüsün tüm şehre yayılmasına sebep olurlar. Sabahtan akşama kadar salladıkları direksiyon, teptikleri kilometre onların sonu olur. Ayrıca her sefer sonunda bu otobüsler ne kadar etkili dezenfekte ediliyor meçhuldür. Bir meslek grubu ancak bu kadar sahipsiz bırakılabilir. Yazıktır günahtır. Şayet böyle devam ederse şoförlerin kontak kapatması ve eylem yapması an meselesidir ve haklarıdır. İşte o zaman şehrin yöneticileri yandı demektir. Hayat durur, ulaşım durur. Şehir topyekün karantinaya alınıp aylar sürecek olan zahmetli ve ölümcül bir sürece girer. Sonrasında kim öle kim kala... Bu insanları bu kadar sahipsiz bırakmak topluma karşı işlenen en büyük günahtır ve suçtur. Şehrin yöneticilerine buradan hatırlatmakta fayda var. Bir otobüs şoförüne bulaşan virüs, çay servisinizi yapan yada odanızı temizleyen personeliniz vasıtasıyla çok kısa sürede gelip sizleri bulur. Tüm toplumu olduğu kadar Halk Otobüsleri Şoförlerini de izole edip korumak Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluğu altındadır.

Orhan Karakocluoğlu Kocasinan Belediye Meclis Üyesi