İtalya da Corona virüsü ülkenin güneyinde Lombardiya bölgesinde ortaya çıkmış  . 

Bu bölge İtalya'nın ekonomisine lokomotif olan sanayi bölgesi olarak biliniyor, Ferrari ve Fiat markalarının bölgesi, ayrıca modanın başkenti, ve dünyaca ünlü parmesan peynirlerin merkezi.

Virüs ilginç bir gelişme ile İtalya'ya yayılıyor. 

Çin'in fakir bölgesinde ortaya çıkan virüs İtalya'nın zengin bölgesinde patlayıp yayılıyor. 

Sözcü yazarı sn Yılmaz Özdil den konuyu böylece öğreniyoruz.

İtalya'nın güneyinde dünya markası olmuş tekstil firmaları bir fuları 2000 Euro'ya, bir çantayı 20.000 Euro'ya satarken halen işçilik maliyetlerini düşürmek için kapitalizmin vahşi yüzünü ortaya çıkararak ucuz ve güvencesiz işcileri Çin'in Hunan eyaletinden getirip
İş gücü sağlıyor.
 
Yılbaşı tatili için İtalya'nın Lombardiya bölgesinde çalışan yaklaşık 20.000 Çinli memleketleri olan Hunan eyaletine gidip İtalya'ya geri dönüyor. 

Fakat bu arada salgın İtalya'da olmasa bile Çin'de Hunan dan başlayarak yayılışa geçiyor.

İtalyan devlet yöneticileri ise şarap içip peynir yiyerek serenad yapıp geziyor. 

Sonrası sn Özdil'in yazdığı gibi İtalya büyük bir felakete sürükleniyor.

Peki Türkiye bu salgında ne yapıyor.

Nasıl bir sınav veriyor.

Elbette ki sağlık personelimiz olağan üstü mesai veriyor, belediyeler titizlikle çevreyi dezenfekte ediyor, tıpkı İtalyanlar gibi. Lakin hükümet neyliyor, sağlık bakanı ne yapıyor, dış işleri bakanı ne yapar, sanayi bakanı nerede, tarım bakancığı ne yapıyor. İç işleri bakanı önüne gelene höt hötlenmekten başka icraat eder mi???

Yaklaşık üç ay önce salgına dönen felaket ortada dururken dış işleri bakanı uluslar arası tedbirler alıp giriş ve çıkışlara bir kontrol getirmiş mi? 

Yürüyerek Türkiye'ye İran üstünden gelen Afganlı mültecilere karşı tedbir alındı mı? 

Ülkesindeki iş gücünün büyük bölümünü uzak Asya'dan gelen insanlar ile karşılayan Sudi Arabistan'a umreye gidişlerini neden engellemedi? 

Sn hükümet ülkede maske fiyatlarında olağan üstü bir artış gördüğünde, et fiyatlarını frenlemek için ithalat kartını açarken maske fiyatları karşısında neden üç maymunu oynar.
 
İç işlerinin sn bakanı ülkede şehirler arası geçişleri neden kontrole bağlamaz? 

Ülkede alkol krizi yaşanırken alkolün ana üretim kalemi şeker fabrikalarının satılmış olması ise asla unutulamaz. 

Şimdi gelelim sağlık bakanının uykusuzluktan kan çanağına dönen gözleri ile kameralar karşına geçip verdiği mücadeleye. 

Eskiler " Sürüye kurt daldıktan sonra ürüyen ite kulak asma" der. 

Umreden dönen insanları dört duvar arasına alarak mikrobu kontrol etmek ne mantıktır. Sağlam insanlar ile hastalık taşiyanları aynı mekanlarda tutmak ne manaya gelir. 

Eski çağlarda cüzzamlıları ve şüphelileri ya bir ada da ya bir mağarada bırakarak ölüme terk ederlerdi. İstanbul'da kız kulesi cüzzam merkezi olarak kullanılırdı. 

Şimdi öğrenci yurtları Corona merkezi oldu. Arkadaş sizin şehir dışında merkezleriniz yok mu. Şehir içinde böyle saçmalık yaaprsınız ...

Bakıyorum sosyal medya sn sağlık bakanı göklere çıkarılıyor. Devlet aklı şeyh Edibalinin dediği gibi,

"Ak sütün üstündeki kılı görmek, kara taşın üzerindeki kara yılanı farketmekdir"

Orhan Karakoçluoğlu
Kocasinan Belediye Meclis