Profil deyimi sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle sanal dünyada sıkça kullandığımız bir deyim oldu.
Kişi kendini bu dünyada tanıtmak istemiyle kendine dair bir takım özellikleri ve bilgileri genellikle birde resim
ekleyerek belli bir sayfada yayınlayıp,bu dünyada yer alırlar.Öyle garip bir dünyadırki bu ; kişiyi sana sunduğu
profille örtüştürüp sanal bir arkadaşlık ve tanışıklık sağlarsınız.eğer on line sohbet edip canlı bir görüntüde
sağlayabiliyorsanız sanal arkadaşınızın profil bilgilerinin nekadar doğru olduğunu, hatta koymuş olduğu resmin
kaç yıllık olduğunu anlaya bilme şansınız vardır.Fakat bu dünyada oluşturulmuş profilinde belirtilen vasıfların hiç
birine sahip olmayan hatta resmin bile kendisine ait olmadığı anlamını bile bilmediği janjanlı özlü sözler ve
felsefi deyimlerle bezenmiş profillerle karşılaşmış yada her an karşılaşma ihtimalimiz vardır. Bu sahtelik sadece
sanal düyadamı var? tabiki hayır. Sanal dünyadaki bu sahte profillerin size zarar verebilme ihtimali,günlük
hayatın içerisindeki sahte profilerin zarar verme ihtimalinin yanında esamesi bile okunmaz.
Işte bu hayatımız içindeki sahte profiller varya ;
Tarih bilmezler.
Ama tarih bilmeyen bir toplum içerisinde farklı çağlarda yaşamış tarihi karakterlerin herhangi bir sürece birlikte
müdahelelerini hikaye edip, bazen uzlaştırıp bazende kavga ettirerek sanal bir tarih anlatırlar.Tarih bilmezlerde
bu sahte hikayeleri hemen kabul edip tarih dağarcığını zenginleştirmeye çalışırlar, anlatılanları ve anlatanı
hayranlıkla dinlerler.
Dini kuran’i olarak bilmezler.
Kuran mealini okumamışlardır.Duyduğu çoğu uydurma hadisleri bir din alimi edasıyla kuran ayetiymiş gibi
anlatıp, kendisi gibi kuran meali okumamış sure’nin ayet’in hadis’in ne olduğunu bilmeyen bu topluma anlatıp
itibar, makam, mevki ve hatta para bile kazanırlar.Bunları dinleyenler de anlatılanları hemen kabullenip dini
bilgi dağarcığını zenginleştirdiğini sanıp anlatılanları ve anlatanı hayranlıkla dinlerler.
Paylaşmayı bilmezler.
Paylaşımla ilgili o kadar laf ederler ki, bu hususta gerçekten laf ebesidirler. Bunlar kendisinde paylaşılacak
birşey olmadığı zamanlar paylaşımla ilgili kendilerini ideolojik olarak donatmış emekten yana tavır koymuş ama
hiç üretmemiş başkalarınınkini paylaşmayı ideolojiyle örtüştürüp habire paylaşmışlardır. Bunlar başkasınınkini
paylaşmayı severler.Eğer bunlar hasbel kader üretim araçlarına sahip olmuşlar yada bir rant organizasyonunun
içerisinde yer alabilmişlerse; Emekçinin üretimden kaynaklanan artı değerini sahiplendirmek yerine
sahiplenmeyi güya karşı durdukları kapitalist düzenin gerekliliği olarak tanımlarlar. Bunlar da temel felsefesini
bilmeyenlere ideolojiyi kendi konumlarını meşrulaştıracak şekilde anlatırlar.Dinleyenlerde anlatılanları hemen
kabullenip ideolojik dağarcığını zenginleştirdiğini sanıp anlatılanları ve anlatanı hayranlıkla dinlerler.
Aslında genel kabul görmüş tüm ideolojik ve teolojik öğretilerin temel felsefesinin iyilik yapmak ve paylaşmak
olduğundan bahsetmezler. Dini, ideolojiyi, tarihi vs.hayata dair tüm alanlardaki söylemlerini kendi çıkarlarına
göre yorumlayarak sahte bir profil oluştururlar.Bu profiller her yerde ve hayatın her alanında mevcuttur.
Zeki Ok