Sahte profiller dedik, gerçek profiller dedik/ şimdide Türk kültürümüz nasıl yok
ediliyor ona bakalım. Orta Asya da Çin Uygarlığı ile Oğuz Türkleri arasında sürekli savaşlar
olur. Ve her defasında Çin ordusunun Türk ordusundan fazla olmasına rağmen Türkler
Çinlileri her defasında yenerlerdi. Çin ordusu bir milyon askeriyle yüz bin ordusu olan Türkleri
yenemezlermiş. Bunu Çin imparatorluğu Türkleri nasıl yeneriz diye kafa yorarken en sonunda
meydan savaşlarını bırakarak Türklerin içlerine ajanlar sokarak kültürlerini yok edebiliriz
düşüncesiyle fiili savaşlar son verme kararı almışlar. Türklere kendi kültürlerine adapte etmek
için harekete geçerler. Bunu sezen Türk hükümdarı Bumin Kaan (olması gerekir) hemen
beylerini toplayarak Çin imparatorluğunun Türklere karşı yapmak istediği kültür savaşından
bahsederek şöyle bir emirler vermiş. “ bundan sonra bu Türk topraklarında Türkçeden başka
dil konuşulmayacak kültürümüzden gelenek göreneklerimizden asla vaz geçilmeyecek.
Yabancı kültürünü içimize sokarak kendi kültürümüzü unutmayacağız. Yoksa kısa zamanda
Türk kültürü diye bir şey kalmaz. Bunu herkese söyleyin” diyerek Türk dilini ve kültürünü
korumaya çalışmıştır. Hatta Karaman oğulları kültürümüzün yok edilmesi tehlikesini görerek
dağlara yazılar yazarak Türk topraklarında Türkçeden başka dil konuşulmayacak diyerek
kültürümüzün yok edilmemesi için önlem almaya çalışmışlardır. Çünkü kültürünü kaybeden
bir millet yok olmaya mahkumdur.
Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde Cumhuriyet kurulmuş. Padişahın
ümmetliğinden ulus olarak başı dik bağımsız ve özgür kişiliğe sahip olmuşuz. Bunun yanında
dilimize ve kültürümüze önem verilmiş. Arapca, Farsca karışımı olan yazımızı Latin harflerle
Türk alfabesi oluşturularak gerçek yazımıza kavuşmuşuz. Türk kültürü insanoğlunun var
olduğundan beri köklü bir dil ve kültürdür.
Çin imparatorluğunun yaptığı gibi şimdide emperyalistler dilimiz ve kültürümüzle
oynamaktadırlar. Ve yeni nesil de çocuklarına ve iş yerlerine yabancı isimler koyarak
kültürümüzü unutmaya başladılar. Hatta konuşmalar dahi değişti. Kültürümüzde olmayan
kelimeler konuşulmaya başlandı. Konuştuklarını aslında kendileri de bilmemektedirler. Ama
yinede yabancı kültüre özenmektedirler.
Türkler göçebe yaşadıkları dönemlerde barınmak için çadırlarını kurarlarken hemen
tuvaletlerini de kurarlardı. Bu bir gelenek ve görenektir. Olması gerekende bu dur. Bunu
şundan yazıyorum. Türklere barbar diyen Avrupa ülkelerinin bazılarında tuvalet kültürü
bulunmamaktadır. Avrupalılara tuvalet kültürü gelmesi çok yakındır. Ama beğenilmeyen
Türklerde bu kültür insanoğlunun var oluşundan beri vardır. Arap kültürün dede bu anlayış
yenidir. Bir örnek vermek gerekirse, Fransa’da krallık dönemlerinde 100 odalı saraylarında bir
tane tuvalet bulunmaz. Saray sakinleri tuvaletlerini bir yerlere yaparlar ve köleler bunları
saray bahçesine artlar. Tabiî ki bu durumda bahçede pislikten ve kokudan geçilmez. Bu pisliği
ve kokuyu yok etmek için tuvalet yapmak hiç akıllarına gelmez. Çünkü onların geleneklerinde
tuvalet kültürü yok. Şunu yaparlar bahçede gezerken ayaklarının pis olmaması için topuklu
ayakkabı koku içinde parfümü bulurlar.
Kültürümüzü Arap kültürü ile karıştırmayalım. Bu önemlerde Arap kültürüne çok rağbet
etmeye başladı. Özellikle kadınlarımız giysilerini Araplara benzetmeye başladı. Türk kültürü
kadar temiz, Türk kültürü kadar güzel kültür yoktur. Kültürümüzü kaybetmeyelim. Gelenek ve
göreneklerimizi yaşatalım. Saygı ve sevgimizi kaybetmeyelim. Emperyalistlerin oyununa
gelerek kültürümüzü yok etmeyelim.
Kültürü olmayan millette olamaz.
Zeki ok