Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı fezlekeye göre; ‘eser sahibi belli değil’ denilen broşürden, Siyasi Partiler Kanunu ve CHP Tüzüğü işaret edilerek CHP Genel Başkanı, Genel Sekreteri, Genel Başkan Yardımcılarından oluşan Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) sorumlu olduğuna karar verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu doğrultuda Kılıçdaroğlu ve 27’nci dönem milletvekili olan kitapçığın basıldığı dönemdeki 17 MYK üyesi hakkında soruşturma başlattı. 7 sayfalık fezlekede Kılıçdaroğlu ve dönemin CHP MYK’si hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’, ‘Halkı kin ve düşmanlığına alenen tahrik ve aşağılama’, ‘İftira’, ‘Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret’ suçlarından takibat yapılabilmesi için dokunulmazlığının kaldırılması talep edildi.

 Kitapta, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin bakanları “FETÖ’yü kollamakla” suçlanıyordu. Savcılık kitap nedeniyle, Kılıçdaroğlu ile genel başkan yardımcıları ve MYK üyelerini sorumlu tuttu. Fezlekede; Kılıçdaroğlu ve 17 CHP yöneticisinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak yargılanmaları istendi. Haklarında 3 yıl 3 aydan 13 yıla kadar hapis cezası ile seçme ve seçilme hakkından da yoksun bırakılmaları talep edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sırasında kitabın basım ve dağıtımına yasak da getirildi.

Fezlekede ise kitabın çeşitli sayfalarında yer alan bölümlerden örnekler aktarıldı. Dönemin AKP’li bakanlarının FETÖ ile ilgili demeçlerine yer verildi. Daha sonra da CHP’nin görüşü olarak “Siyasi ayak devleti yöneten iradedir. FETÖ ile gerçek anlamda mücadele edilmedi. FETÖ unsuları devletten temizlenmedi, iktidar FETÖ ile kol kola yürüdü” ifadeleri aktarıldı. Bazı AKP’lilerin geçmişte Fetullah Gülen ile çektirdikleri fotoğraflar da kullanıldı. 

Kılıçdaroğlu adına hazırlanan fezlekede, savcılığın Kılıçdaroğlu’nun milletvekili olduğu kanaatine TBMM internet sitesinden ulaşması dikkat çekti. Fezlekede, “Hakkında inceleme yapılan Kemal Kılıçdaroğlu’nun 27. Dönem Milletvekili olduğuna ilişkin belge Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’nın resmi internet sitesinden temin edilerek dosyasına konulmuştur” denildi. Kılıçdaroğlu ve CHP MYK üyelerinin tamamına yönelik soruşturma kapsamında Adalet Bakanlığı ile yazışmalar gerçekleştirildiği de fezleke ekindeki dosyada yer aldı. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na “her bir milletvekili hakkında ayrı ayrı soruşturma ve karar tanzimi gerektiğine dair” görüş bildirdi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu ve dönemin 17 CHP MYK üyesi hakkında tek tek fezleke hazırlanmasına karar verildi.

Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan 12 Şubat 2021 tarihli fezlekede 27’nci dönemde milletvekili görevinde olan 17 MYK üyesinin isminin yer almasına karşın TBMM’ye dün itibariyle sadece 8’i hakkında fezleke ulaştı. Fezlekede Kılıçdaroğlu ile birlikte Oğuz Kaan Salıcı, Bülent Kuşoğlu, Muharrem Erkek, Faik Öztrak, Gülizar Biçer Karaca, Gamze Akkuş İlgezdi, Seyit Torun, Veli Ağbaba, Aykut Erdoğdu, Ahmet Ünal Çeviköz, Onursal Adıgüzel, Ahmet Tuncay Özkan, Yıldırım Kaya, Lale Karabıyık, Orhan Sarıbal, Yunus Emre ve Fethi Açıkel hakkında da soruşturma açıldığı görüldü.
 

Fezlekede; "MAĞDUR"  AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Bakanlar Kurulu üyelerinden Abdülkadir Aksu, Bekir Bozdağ, Berat Albayrak, Binali Yıldırım, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin, Numan Kurtulmuş, Suat Kılıç ve Süleyman Soylu “mağdur” sıfatıyla yer aldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’nun iddianamesi, soruşturmaya konu olan kitapçık örnekleri ile kolluk tutanakları delil olarak gösterildi.

Fezlekenin ‘sonuç’ başlıklı bölümünde de Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması talep edildi. Fezlekede, “27’nci Dönem Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanına hakaret, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama, iftira, sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçlarını işlediğine dair hakkında fezleke tanzimini gerektirir. Yeterli ve kanuni delilin mevcut olduğu, bu nedenle adı geçen milletvekili hakkında Anayasanın 83. maddesine istinaden dokunulmazlığın kaldırılması talebinde bulunulması gerektiği” savunuldu. 

Fezleke hazırlanma gerekçesi, CHP’nin toplatılma kararı verilen ” ’21 Soruda FETÖ’nün Siyasi Ayağı’ broşürü. Suçlamalar ise ‘Cumhurbaşkanına hakaret’, ‘Halkı kin ve düşmanlığına alenen tahrik ve aşağılama’, ‘İftira’, ‘Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret.” AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fetullah Gülen’in önceki tarihte çekilmiş fotoğrafı, dönemin bakanlarının ifadeleri Kılıçdaroğlu tarafından anlatım yapılmış gibi kitabın hazırlanması ve karikatürler ‘tespit’ olarak fezlekede yer aldı. Fezlekedeki suç isnatlarından şöyle:

*”Kemal Kılıçdaroğlu tarafından anlatım yapılmış gibi kitabın hazırlanması.

*Kitabın ana kapak sayfasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile FETÖ/PDY silahlı terör örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in önceki tarihte çekilmiş fotoğrafı

*Kitabın 5. sayfasında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘FETÖ’nün siyasi ayağını açıklayacağım aslında hepinizin bildiği konuları tarihsel süreç içinde Bilal’e anlatır gibi anlatacağım’ der halde gösteren karikatüre ve ‘FETÖ’yü bu kadar güçlendiren kimlerdir? Kim bu siyasi ayak’ başlığı altında, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığınca yayınlanan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Faaliyet Raporu’na atıfla FETÖ/PDY terör örgütünün amacına yer verilmesi.

*Kitabın 7. sayfasında, Cumhurbaşkanı ile örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in önceki tarihte çekilmiş fotoğrafına ve bu fotoğrafın altında ‘21 soruda 21 cevapta devleti FETÖ’ye teslim eden siyasi ayak’ ifadelerine yer verilmesi.

*Kitabın 10.sayfasında, Bekir Bozdağ’ın resmine ve önceki tarihte yaptığı açıklama ile ‘Siyasi ayak; devleti yöneten iradedir. Açıkça ifade etmek gerekirse, Türkiye Cumhuriyetini yöneten Başbakan Bakanlar gibi siyasi iradenin ana aktörleridir. Düşünün, bir esnaf devlete FETÖ’cü vali tayin edebilir mi? Hayır! Bir Sivil Toplum Örgütü, üniversitelere FETÖ’cü rektör atayabilir mi? Atayamaz! Yetkisi yoktur! O halde FETÖ’nün önünü açan siyasi otorite, FETÖ’nün siyasi ayağıdır. Devleti FETÖ’ye teslim eden kişinin adi da Recep Tayyip Erdoğan’dır’ ifadelerine yer verilmesi.

*Kitabın 16. sayfasında, Bülent Arınç’ın resmine önceki tarihte yaptığı açıklama ile Cumhurbaşkanının, önceki tarihte Fetullah Gülen ile çekilmiş fotoğrafının altında FETÖ’nün faaliyetleri devlet tarafından izleniyor muydu’ başlığı ile ‘Evet! FETÖ adım adım izleniyordu. 3 Nisan 1991 tarihli Milli İstihbarat Teşkilat Raporu’nda Fetullah Gülen’in CIA bağlantılar saptanmış ve devletin ilgili birimlerine bildirilmişti’ ifadelerine yer verilmesi.

*Kitabın 26. sayfasında, FETÖ’ün hükümetin yetkilerini aşan talepleri nasıl karşılandı’ başlığı altında ‘TBMM devreye sokuldu, FETÖ’nün tüm talepleri yasalaştırıldı. Yapılan yasa değişiklikleriyle FETÖ’cüler tek tek değil, kitleler halinde devletin en kritik kurumlarına yerleşmesi sağlandı…’ ifadelerine yer verilmesi.

*Kitabın 46. sayfasında, ‘İktidardaki parti FETÖ’cülerle kol kola yürüdü mü’ başlığı altında ‘Evet ekrana çıkan isimler bu birlikteliği itiraf ediyorlar’ ifadelerine yer verilmesi.”

haberyüzdeyüz.com