Saadet Partisi Melikgazi İlçe Başkanı Sinan Aktaş "Bugün Suriyede Esad Rusyadan Putinden talimat almadan ayran içmeye bile gidemez. Keza Pyd ve Ypg de Abd den Trump tan talimat almadan onlara danışmadan adım dahi atamazlar. " dedi. Aktaş sözlerini şöyle sürdürdü "Tsk miz Suriye’nin İdlib kentinde görevini ifa ederken Rusya ve Suriye Rejiminin hain ve alçakça saldırısı sonucunda 36 Mehmetçiğimiz Vatan evlatlarımız şehit oldu. Acımız çok büyük tarifi asla mümkün değil.

Tüm şehitlerimize Yüce Rabbim rahmet eylesin mekanları cennet olsun makamları ali olsun. Acılı ailelerine yakınlarına ve Milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralı Mehmetçiklerimizede acil şifalar diliyorum.

Genel Başkanımız Sn. Temel Karamollaoğlu bey şehit haberlerinin geldiği ilk anda hemen Sn. Cumhurbaşkanımızı arayarak başsağlığı dileklerini iletmiş ve konuyla ilgili bilgiler almış kendileri ile fikir alışverişinde bulunmuşlardır.

Tsk lerimiz şu an halen İdlibte mücadelesine devam etmektedir. Rabbim muzaffer eylesin. İnşaallah dileğimiz odurki en kısa sürede bölgeye barış huzur hakim olur ve vatan evlatlarımızda sağ salim Ülkemize dönerler. Ailelerine çoluk çocuklarına Anne ve babalarına kavuşurlar.

Tüm Dualarımız günde 5 vakit vatan evlatlarımızla beraberdir. Allah (cc) Ordumuzu,Mehmetçiğimizi ve vatan evlatlarımızı korusun ve muhafaza etsin.

Şu çok iyi bilinmelidirki; Esad zalimdir,Rusya zalimdir,Abd zalimdir ve İsrail zalimdir.

Bunların amacı dünyayı kana bulamak ve Müslümanı Müslümana kırdırmak sonrada geriye çekilip izlemektir.

Bugün Suriyede Esad Rusyadan Putinden talimat almadan ayran içmeye bile gidemez. Keza Pyd ve Ypg de Abd den Trump tan talimat almadan onlara danışmadan adım dahi atamazlar. Esad Rusyanın kuklası,Pyd ve Ypg de Abd nin kuklası Rusya ve Abd de İsrailin kuklasıdır.

Suriyede mücadelemizi verirken bu alçakların hain ilişkilerini iyi bilmeli ve stratejilerimizi planlarımızı ona göre yapmalıyız.

Diğer taraftan halkımız DEVLET ile seçimle iş başına gelip devletimizi halkın kendisine vermiş olduğu yetkiye dayanarak yöneten İKTİDAR PARTİ lerini bir birinden ayrı değerlendirebilmelidir. 

Çünkü; DEVLET; bir vatan bir bayrak ve bir milletten oluşan çok kutsal bir varlıktır. Onu koruyup kollamak ilelebet payidar kalması için 83 milyon hep beraber her türlü fedakarlığı veririz vermek zorundayız.

İKTİDAR PARTİ leri ise 83 milyon içerisinden halk tarafından seçilip yönetime gelen kişilerdir. Kişiler doğruda yapabilir,yanlışlarda yapabilir. Kişiler hatadan müstağni değildir. Bizler Devletimizin bekası için farklı düşünen siyasi partiler olarak iş başındaki kişilerin yanlışlarını söylemek ve aslında nasıl yapmaları gerektiğini hatırlatmak zorundayız.

Ülkemizin her bir ferdi özgürce düşünebilmeli ve düşündüğünü kardeşçe birbiri ile paylaşabilmeli ve konuşabilmelidir. Etnik yapısı çok çeşitli olan ülkeler provakatif eylemlere çok açık ortamlardır. Bizler siyasi partiler olarak bu huzur ortamlarını kendi içimizde sağlamayı mutlaka başarmalıyız. Aksi takdirde biraz önce saymış olduğum dış mikrakların ve zalim devletlerin ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Bu nedenle çok dikkatli ve hassa olmalıyız. Birbirimizle kardeşçe konuşmalıyız ve ilişki kurmalıyız.

Devletimizi yöneten Akparti bu şehit haberinin ardından mültecilere tüm Avrupa kapılarını açmıştır. Bunun akabinde Kayseri büyükşehir belediyesi başta olmak üzeri Talas belediyesi,Develi, Yahyalı, Pınarbaşı, Sarız belediyeleri yayınladıkları sosyal medya mesajları ile şehrimizde bulunan göçmenlerin sınıra gitmek isterlerse ücretsiz araç kaldıracaklarını açıklamışlardır.  Bir müddet sonra bu mesajı kaldırmışlardır.

Ülkemizin imza koyduğu Uluslararası anlaşmalar ve aynı zamanda AB ile imzalanan geri kabul anlaşmaları vardır. Yapılan bu iş düşünmeden hesap edilmeden yapılmış bir girişimdir. Gitmek isteyen olursa Terminaldan biletini alır biner otobüse gider. Şehrimizde göçmenlerle ilgilenen Stk larıda vardır. Göçmen bürosu vardır. Gerekirse onlar aracılığıyla girişimde bulunulur bunlar devreye sokulabilir. 

Ancak belediyelerin bu şekilde bir organizasyon yapması şehrimizde huzuru bozmak isteyen bazı kişilerin ekmeğine yağ sürer ve istenmeyen hadiselerin yaşanmasına yol açarki nitekim Kazım karabekirde ve Eskişehir bağlarında bazı hadiseler yaşanmıştır.

Kazı karabekirde bir mülteci tartaklanmış dövülmüş ve evleri yakılmak istenmiştir. Eskişehir bağlarında ise evlere ve araçlara zarar verilmiştir. Hatta hangi araç kimin olduğu bilinmediği için zarar verilen araçlardan biride bizim teşkilatımızdan bir kardeşimize aittir.

Şehri yönetenler atacakları her adımda 40 kere düşünmeli ve 1 kere adım atmalıdır. 

Allaha çok şükürki Kayserili hemşehrilerimizin büyük sağduyusu ve aklı selim hareket etmeleri neticesinde büyük hadiseler yaşanmamış yaşanmayacaktır inşallah. 

Bu nedenle belediye başkanlarımıza ve il müftülüğümüze ve şehrimizdeki tüm Stk larımıza büyük vazife düşmektedir.

Tüm ilgili kurumlara şehrimizde huzuru sağlayacak adımlar atmalarını talep ediyoruz.

Bu vesile ile Kahraman ordumuza sınır ötesinde icra ettiği bu görevde muvaffakiyetler diliyor,Mehmetçiklerimizin ve vatan evlatlarımızın görevlerini sağ salim bir şekilde yerine getirip ülkemize dönmeleri için dua ediyoruz.