Pazar akşamı bir dost sohbeti için Karakimse Köyü’nde Vedat Ali Özışık’ın evine davetliydik.

Özışık ve Zeki Karahüseyin kardeşimin Pazar Geceleri yapıkları ekran sohbetine de konuk oldum.

Program öncesi, Develi, Yeşilhisar, Boğazlıyan ve Gemerek bölgesinden bazı çiftçi dostlarda geldiler, uzun uzun sohbet ettik.

Çitçinin en öncelikli sorunu, 420 liradan tonunu, sahibi oldukları fabrikaya teslim ettikleri pancar için ek fiyat açıklanmasını istiyorlar.

Bunun için önce Develi Bölgesi Pancar Üreticileri, ardından diğer bölge çiftçilerinin harekete geçtiklerine tanık oldum.

Çiftçinin hazmedemediği konu ise, sahibi oldukları Şeker Fabrikalarının, Ortağı oldukları Pancar Ekicileri Kooperatiflerinin çiftçi ile aralarında polis barikatı ile duvar oluşturması.

Bir de, çiftçinin haklarını savunması gereken Ziraat Odalarının, ek pancar bedeli başta olmak üzere çiftçinin sorunlarına karşı sergilediği duyarsızlık.

O nedenle bir dernek çatısı altında birleşme kararı aldılar ve hafta içinde Dernek kurma çalışmalarını tamamlayıp en kısa zamanda hak arama mücadelelerini bu dernek çatısı altında yürütecekler.

Program öncesi, program sırasında ve program sonrası burada bulunanların telefonları adeta kilitlendi.

Sanırım bir-iki hafta içerisinde 5-6 bin çiftçi bir dernek çatısı altında bir araya gelecek.

Önce Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifinden başlayayım.

Ya da kooperatifin son genel kurulu ile.

Yapılan Genel Kurul sonrası kooperatif ve Şeker Fabrikası arasında bir ikili yapı oluştu.

Hurşit Dede ile Hüseyin Akay’ın mücadelesi bir yana, denetim mekanizmasına gelen bazı dürüst unsurların ihaleler, personel yapılanması, yaşan savurganlıklar konusunda yönetimin önüne konulan tablo, bazı önlemlerin alınmasını zorunlu kıldı.

Bu durum ise, sağa sola ulufe dağıtarak hükümranlığını sürdüren bazı isimleri hayli rahatsız etmişe benziyor.

Mesela bir örnek vereyim.

Kayseri Şeker Fabrikası TV’lere, Yerel Gazetelere ve Internet Haber Sitelerine yakınlıkları ölçüsünde aylık bir ödeme yapıyordu,

Denetim gelen isimler, bunu bir standarda bağladılar, bazılarının kepçeyle, bazılarının kaşıkla para almasını önlediler, tek tip bir ücretlendirme yoluna gittiler.

Fabrika yemekhanesinin aşevi gibi gelenin, gidenin yemek yediği mekan olmasının önüne geçtiler.

Araç saltanatını tam kaldıramadılarsa da bazı kısıtlamalara tabi tuttular.

Sadece bu iki-üç standart düzenleme ile de bir kaç milyon lira tasarruf sağladılar.

Ben, yayın kurumlarına yapılan aylık ödemelere taktım.

Kardeşim Şeker Fabrikası bir çiftçi kuruluşu.

Zaman zaman alım-satım, bazen ihale ilanları olur.

Basın İlan Kurumu tarifesi üzerinden ilanı yayınlatır ücretini de ödersin.

Ne demek aylık standart ödeme.

Ne demek yayınlanan habere göre ödeme yapmak.

Ya da yayınlanmayan, görmezden gelinen haber için ödeme.

Buradan ilan ediyorum.

Bu ödemeyi kim yapıyorsa, buna karar veren kim varsa, yarın bir gün bunların tamamına kişi borcu çıkar.

Bir başka konu.

Dernek, Oda gibi kurumların üyeleri vardır, kooperatiflerin ise ortakları.

Zira kooperatifler, üyelerinin yarattığı ekonomik gücü kullanırlar.

Eğer, ortakların bir konuda yükselen talep sesleri varsa, yönetimin bunu dikkate alması gerekir.

Yaşanan enflasyonist süreç, çiftçini maliyetlerini 4-5 kat artırmıştır.

2020 yılının sonlarında ilan edilen Pancar Bedelleri, 2021’in sonlarında çerez parası gibi kalmışsa, kooperatif yönetimlerinin aldıkları, işleyip 3 katına sattıkları pancarın bedelini de güncellemeleri kaçınılmazdır.

Neymiş Efendim, “Bu parayla kurumun borcunu ödeyeceğiz”

Şekeri borç batağına sokan uygulamalarınız için ortaklarınız olan bölge çiftçilerinden onay aldınız mı.

Çiftçinin parası ile kurduğunuz imparatorluktaki devasa harcamalarınız sırasında çiftçiyi, ‘Çarıklı’ diye küçümsediğinizi ne çabuk unuttunuz.

Kısacası, siyaset dışı söyleyeyim.

Kayseri Bölgesinin Çiftçileri uyandı.

Hesap sormak için artık gün sayıyor.

Oda Başkanlarına da uyarımdır.

Pancar Bedellerine fiyat farkı için, bahar gübresine çiftçinin ulaşmasını sağlamak için, yüz binlerce liralık ödenemeyen elektrik faturaları için ortaya çıkıp çiftçinin önüne düşmez iseniz, bundan sonra oturduğunuz o koltuklarınızda rahat edemeyeceksiniz.