Memleket Büyüğü, "Çıkıyorlar, erken seçim diyorlar. Ne erken seçimi ya? Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde belirlenen zamanın dışında seçime gidilmiştir? Bunlar kabile devletlerinin yaptığı iştir. Bakarsınız üç ayda bir, altı ayda bir, senede bir seçime giderler. Gelişmiş bir ülkede, gelişmekte olan bir ülkede siz böyle bir şeyi göremezsiniz. Amerika'da böyle bir şey görür müsünüz? Batı'da böyle bir şey görür müsünüz? Türkiye artık eski Türkiye değil. Yeni Türkiye'de belirlenen zaman neyse, ilan edilen zaman neyse o zaman seçim yapılacak. 2023'ün Haziran'ında seçim yapılacak, onu öne almak söz konusu değil." buyurmuşlar.

Hemen aklıma 2015 yılında yapılan seçimler geldi.

Hani Sayın Erdoğan’ın partisinin tek başına iktidarı kaybettiği, koalisyon için yapılan ‘İstikşafi görüşmeler’ patlayan bombalar, ölen canlar ve hemen ardından yapılan seçimler geldi.

Demek ki, 6 yıl önce Kabile devleti sayılıyorduk, 6 yılın sonunda gelişmiş demokrasi olduk.

Hayır Sayın Memleket büyüğü, katılmıyorum bu görüşünüze.

Demokrasisi yerleşik ülkelerde kurulan koalisyonlar bile ‘Tek Parti uyumu’ içinde çalıştıkları içindir, seçimlerin zamanında yapılması.

Zira Demokratik ülkelerde, adalet vardır, liyakat vardır, gelen her iktidar kamuda, Valisinden PTT Müdürüne kadar her noktaya kendi adamını dikmez.

Demokratik Ülkelerde, Üniversiteler özerktir yöneticileri kendileri seçer. Atanmış rektörler baldız-bacanak kim varsa üniversitenin yönetim kadrolarına dolduramaz.

Demokratik Ülkelerde, kurumların görevleri bellidir ve Tapu Müdürüne bile iktidar erki talimat verip görev dışı iş yaptıramaz.

Demokratik Ülkelerde, Anayasa’nın emrettiğinin ötesinde karar verecek hakim ve savcı olmaz.

Demokratik ülkelerde, yüksek yargı makamına gelecekleri yargı kurumlarının mensupları kendileri seçer ve onlar da kararlarını endişe duymadan verir, verebilirler.

Demokratik ülkelerde denge ve denetleme sistemi vardır, 1 tek çikolatayı bile devletin kredi kartını kullanarak satın alsanız, ikinci gün kapınıza denetim mekanizması dayanır ve hesap sorar.

Demokratik ülkelerde o nedenle ara seçime, erken seçime gerek duyulmaz, her şey zamanında yapılır.

Kabile Devleti nedir biliyor musunuz?

Dün gazetelerinizde ‘Şerefsiz’ manşetleri attırdığınız bir ülkecik devletinin liderinin ziyaretine Türk Ekonomisi’nin umut bağlanmasıdır.

Kabile Devletlerinde, lider karar verir, adamları infaz yapar. (Suud gazetecinin öldürülmesi örneğinde olduğu gibi)

Kabile devletlerinde, Merkez Bankası liderin sarayındaki ‘Hazine Dairesidir..’

Dahası nedir biliyor musunuz Sayın Memleket büyüğü;

Kabile Devletlerinde, seçim yapılmaz.

Ailece yönetirler ülkeyi.

Devletin kurumları devre dışı bırakılarak, kamuya atanacak personel listeleri bile aile içinde yapılan istişareler sonrası karara bağlanır.

Kabile Devletlerinde, yoksul kesim fert olarak değil, teba olarak görülür ve onlara ölmeyecek kadar gıda ve donmayacak kadar yakacak verilir sadece.

Kabile Devletlerinde, liderin dediğinin üzerine söz söylemenin cezası çok ağırdır. Bedelini devlet- halk ödese de liderin dediği dediktir.

Kabile Devletlerinde, halkın cehaletin pençesinden çıkmaması için görevlendirilen din tüccarları durmadan halkı, Cehennem Silahı ile tehdit eder, açlığın yüceliğini, fakirliğin öteki dünyada rahat yaşam için gerekliliğini, 70 huri ve kevser şarabının cenetteki bolluğundan dem vurarak anlatır.

Kabile Devletlerinde, mafya yapılanmaları el üstünde tutulur ve olası muhalefeti tehdit etmek için kullanılır, yeri geldiğinde muhalefet edenler bu mafya yapıları tarafından sokak ortasında bertaraf edilir, faili meçhuller listesine yazılır isimleri.

Kabile Devletleri, emperyalizmin ve çok uluslu tekellerin oyuncağı haline gelir, getirilir. Kabile devletlerinin yer altı ve yerüstü zenginlikleri bu devletler tarafından yağmalanır, bu yapılırken de kralın, sultanın yurtdışı hesaplarına yüklü paralar yatırılır.

Kabile Devletlerinde, üretim yabancıların elindedir. Eğitim bilim ve teknolojiden arındırılmıştır. Fabrika yerine cezaevine, eğitimli insan yerine polis ve istihbaratçı yetişmesine özel önem verilir. İcra ve Vergi Daireleri en güçlü kurumlardır.

Kabile Devletlerinde, kamu bankaları devlete kafa tutacak, tabanı olan isimler tarafından yönetilir ve onların krala, sultana bağlılıkları bu şekilde güvence altına alınır.

Velhasıl, Kabile Devletlerinde tek şart Biat ve İtaattir.

Gerisi, Laf-ı Güzaf’tır.. (Doğru yazılışı; Lafügüzaf)