gaziantep escort
Bugun...


Ahmet Zorlu

facebook-paylas
DENSİZLİK VE KİBİR..
Tarih: 27-11-2021 11:21:00 Güncelleme: 27-11-2021 11:21:00


Farkındasınız değil mi?
Tam bir sabır testine tabi tutuluyoruz..
Oylarımızda göreve getirdiklerimiz, mazlum milletle alay etmekte sınır tanımıyor.
Bu milletin kahır ekseriyeti ekmek alamayacak duruma gelmemek için çaba sarf ederken kendini bilmez, hadsizlerin söylemleri ile moralimiz her gün biraz daha bozuluyor.
Kimi, “Ayda 2 kilo et alacağımıza yarım kilo alırız” diyor, kimi “Kapıcının bile kapısında araba var ve her yıl yeniliyor” diyor, kimi aracına zamsız yakıt alabilmek için saatlerce kuyrukta bekleyen binlerce insanı ‘Bolluk kuyrukları’ olarak niteliyor.
Bu densizlikler zincirine Kayseri’den iki yeni halka eklendi.
Ak Partili Bütçe Plan Komisyonu Başkanı, bütçe tartışmaları sırasında söz alıyor ve “Bakınız iktidarımız döneminde vatandaş o kadar zenginleşti ki yollara sığmaz olmuşuz. Her evde 3-5 araba var..” buyurmuşlar.
Yetmedi bu ukala adam, Erciyes ile ilgili görüşmeler sırasında da söz alarak “Kayak zaten lüks spordur. Alt gelir gruplarının yaptığı bir şey değildir” diye bir yumurta yumurtlamış.
CHP’li Belediye Meclis Üyesi Özgür Özer’in “Siz alt gelir grupları da kayak yapabilsin istiyoruz” demesi üzerine bu kez de, kaz yumurtasını ortaya bırakıvermiş ve demiş ki;
“'O zaman çay bağlarındaki arkadaşlar birer tane yanına adam alsın, kayağa götürsün”
Kendisini tanımıyorum ama adamda kibir zirvede.
Bana bak Ahmet Tural efendi;
Partiniz, sizin gibi sonradan olmaların densizlikleri sayesinde bir çok kentte muhalefete düşürüldü.
Yakalandığınız kibir ve görkem hastalığı gittikçe ilerliyor.
Millete tepeden bakan, kendini dev aynasında gören tavrınız sonunuzu hazırlıyor.
Bu son, öyle kaf dağının ardında değil, çok yakınlarda gözüküyor.
Zira burnunuz o kadar büyüdü ki, pinokyoya rahmet okutuyorsunuz.
Seçim çalışmalarında bile, karşınızda sıraya girmiş, amasız, fakatsız, sessiz bir kitle bekliyorsunuz.
Siyasette rakiplerinizle bir televizyon kanalında buluşup, ülkenin, kentin sorunlarını konuşmaya tenezzül etmeyecek kadar kibir abidesi oldunuz.
“Hayır öyle değil” diyorsanız, bırakın genel başkanlarınızı, il başkanlarınız çıksın TV ekranında kenti ve ülkedeki durumu tartışsın, diğer il başkanları ile.
Çıkmazsınız.
Zira diyecek bir şeyiniz yok.
Yanınızda, sizin imzaladığınız ‘Hamili kart’ı cebinde taşıyan ama maaşlarını benim vergilerimden elde eden devletin memurları, ‘Her dediğinizi 'tamam efendim' diye onayladıkça, kibir, lüks ve görkem akıyor paçalarınızdan.
5 yıldızlı otellerin lüks salonlarından, o otellerin lobisinde bir bardak çay içecek parası olmayan kitlelerden destek umuyorsunuz.
Genel Başkanınızın katıldığı mitinglerde görev verilen polislerin silahlarını boşaltıp şarjörlerine el koyuyorsunuz sonra da o polisten sandıkta oy bekliyorsunuz.
Boğazınıza kadar Fetö Çukuruna battığınızı kimsenin bilmediğini, görmediğini sanıyorsunuz.
Ramazandan Ramazana, ziyaret ettiğiniz bir fakirin sofrasında objektiflere poz verirken bile ‘Fakirin sofrasında olmak’ diyerek ona tepeden bakmayı ihmal etmiyorsunuz.
Ne diyor damat bey, “Sayın Cumhurbaşkanı aya 4 şeritli yol yapacağım dese, inanacak yüzde 25 oranında bir kitle var..”
Bu söylem ve senin sarf ettiğin sözlerle, AKP Seçmenine hakaret ettiğinizin bile farkında değilsiniz.
Aslında sizde haklısınız, çıkıp millete ne diyecek, ne diyebileceksiniz.
Bu kent, kişi başına düşen kamu yatırımı sıralamasında 81 il arasında 78. sırada.
300 bin kişi, Sosyal Yardım Vakfına başvurup ‘Açım, yiyecek ve yakacak istiyorum’ demiş.
300 bin kişi, 300 bin aile demektir.
Yani Kayseri’nin yüzde 25’i aç, işsiz, yardıma muhtaç.
Taşeronun işlettiği Kent Hastanesi’ne alınan binin üzerindeki insanı bile işinin ehli olanlardan değil, sizin verdiğiniz listelerden seçtirdiniz.
Fetö konusuna desek, hiç giremezsiniz.
Çoğunuzun sicili kapkara bu konuda.
Size tavsiyemdir.
Ortalıkta fazla gözükmeyin.
Belediyelerin yaptıklarını açmanın ötesine geçip de mahalle ziyaretleri yapmaya filan kalkmayın.
Zira millet senin gibi densizlerin söylemleri yüzünden öfkeli, kızgın.
Bütün toplumsal tepkilerin temelinde açlık ve geçim sıkıntısı yatar.
Siz yoksulluğu kurumsallaştırdınız.
Kişi başına Milli Gelir’i 10 bin dolara yükseltmekle övünüyordunuz, son 8 yılda bu 10 bin liranın neredeyse yarısını cebimizden geri aşırdınız.
Biz aç kaldık, ama sizi yine de doyuramadık.
1970’li yıllardan bu yana G20 Üyesi olan Türkiye, ilk kez G21’e düşmek üzere.
Ekonomik uygulama karneniz sıfır.
Huzurumuzu çaldınız, huzurumuzu.
Can güvenliğimiz bile kalmadı iktidarınızda.
Yüzlerce Şehidin ardından fatiha okuyoruz her yıl sayenizde.
Türkiye’yi yolsuzluk Cenneti haline getirdiniz.
Nefes almak ve su içmenin ötesinde, özgürlüklerimizi tek tek elimizden aldınız.
Eğitimi orta çağ noktasına getirdiniz, içinden çıkılmaz bir hale soktunuz.
Artık sizin içinizdekiler bile, “Yok artık, bu kadar da olmaz” demeye başladı.
Biraz uzun sürdü galiba, ama Balayı’nın sonuna geldiniz.
Ya da sizin deyiminizle, reklam arasının..
Bence siz yeni bir seçim zaferi için hazırlık yapmak yerine, 20 yılda kirlettiklerinizi temizlemeye başlasanız fena olmaz.
Zira 44 yıllık gazetecilik mesleğinin deneyimi ile söylüyorum.
Çok günah işlediniz.
Suç dosyanız çok kabarık.
Ama günahlarınız ve suçlarınızdan önce sizi, yakalandığınız kibir ve görkem hastalığı götürecek.
Lüks ve Şaşaaa dolu son günlerinizi yaşıyorsunuz.
Kibirliler ve halka tepeden bakanların atıldığı siyaset çöplüğünde, seçmen sizin için müstesna bir bölüm hazırlıyor.
2023 mü desem, 2022 mi desem, yakındır kaçınılmaz akıbet.
Açlığa, işsizliğe mahkum ettikleriniz, biat etmedi diye özgürlüğünü, işini, ekmeğini elinden aldıklarınız, işinden, ekmeğinden ettiklerinizin ahı bundan sonraki hayatınızda kabusunuz olacaktır.
En iyisi, sen ve senin gibiler, ininizden kafanızı pek çıkarmayın, sabrımızı da daha fazla zorlamayın.




FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI