Nasipten öte yol yoktur ve her nasip vaktine gebedir.
Olmaz dediğiniz olur, olur dediğiniz olmaz.
Nasibinizde varsa buna kimse mani olamaz.
Allah’ın açtığı kapıyı kulu kapatamaz.
İhtiyacımız olan, tam bir teslimiyettir.
Güneş doğmadan sabahın olduğu bilinir mi?
Güneş batmadan da akşamın olduğu bilinmez.
İçinden çıkamam dediğiniz dertler, sıkıntılar, kederler bile yüreğinizde yanan kor ateşi sönmek için, zamanını bekler.
Bir örnek verecek olursak şayet, iş yerimin hemen yan tarafında mini bir bahçem var.
Bu bahçeyi bir kişi ile ortak ekiyoruz.
Mahsulü de birlikte yiyoruz.
Öyle aman aman büyük bir yer değil bahsettiğim, günlük bir domates, birkaç biber hepsi bu!
Bazen diğer kişi uyanıklık yapıyor, benden önce geldiği zaman, hemen ne var, ne yok toplayıp alıyor.
Ben geldiğim de ise bazen hiçbir şey olmuyor. Geçen yine bahçeyi toplamış bende kızarmış domates var mı diye bakarken, o kişide geldi, bu domateslerin iyi olmadığından bahsettik, bir yandan da benim gözüm kızarmış domates arıyor, tam bu sohbet anında, yaprağın altında, hem kocaman, hem de nar gibi kızarmış bir domates gördüm. Eğildim alırken, o kişi de gördü! Hemen ‘’abla ya, bu ne güzelmiş, benim içeriye götürdüklerimle, bunu değiştirelim mi’’ dedi…
Tabi ki de, hayır cevabını verdim.
O benim nasibim olmasa, Allah sana onu gösterirdi, benim nasibim olduğu için, sana gösterilmemiş, öyle düşün, ben sana nasibimi neden yedireyim, dedim. Valla haklısın abla, hiç böyle düşünmemiştim, helali hoş olsun dedi.
Benim olan sadece beni bulur, ötesi ona ulaşamaz.
Rızıkta, nasipte, kısmette böyledir. Sizin olana Allah başkalarını kör ve sağır eder.
Bunun için hiçbir zaman telaşa lüzum yok, Allah seni sabaha uyandırdı ise senin rızkına da kefildir.
Senin üzerine düşense, tam bir tevekkül ve teslimiyet, gerisi Allah kerim demektir.
O halde güne uyandırana şükürler olsun, rastgele… Saygıyla
Günün Sözü;
Velhasıl, geçmediğin kapının gıcırtısını, sınanmadığın acının sancısını bilemezsin...