Ahmet Zorlu

ESKİ BAKAN-YENİ BAKAN

Tarih: 02-12-2021 11:07:00 Güncelleme: 02-12-2021 11:07:00

İddia doğru ise, Lütfi Elvan birkaç kez istifa dilekçesini köşke sunmuş, ancak dilekçelerinde ‘İstifa ediyorum’ cümlesi bulunduğu için kabul edilmemiş.

Sonunda, “Görevden azlimi ve affımı talep ediyorum” yazdırıldı ve görevden affı kabul edildi.

Daha önce görevden affedilen! Merkez Bankası Başkanı da aynı maaşı alsın diye müşavir kadrosuna alınmış.

Yeni atanan Nurettin Organik pardon Nebati konusuna birazdan geleceğiz ama, Devlet denilen kavramın ne kadar yozlaştırıldığını, kof hale getirildiğini göstermek için Lütfi Elvan konusu üzerinde durmak istiyorum.

Lütfi Elvan ile aynı dönemde Merkez Bankası Başkanlığı görevine getirilen Naci Ağbal, ekonominin gereği faiz artırımına gitmişler ve doların ateşini bir nebze söndürmeyi başarmışlardı.

Ama Sayın Cumhurbaşkanı ile faiz konusunda farklı bakış açıları olduğu için Naci Ağbal görevden azledildi.

Yani görevden uzaklaştırıldı.

Ama hatırlıyorsunuz değil mi, Sayın Ağbal’ın istifası sonrası yaptığı açıklamayı;

“Sayın Cumhurbaşkanımıza Merkez Bankası Başkanlığı dahil bugüne kadar uygun görerek atadığı tüm görevlerden dolayı teşekkür ederim. Bugün itibariyle görevden alınmam nedeniyle de şükranlarımı arz ediyorum. Rabbim hepimizin hakkında hayırlısını nasip eylesin.”

Ulan görevden alındın, kovuldun.

Bari sesin çıkmasın da adam bilinesin.

Bu şükran ifadeleri içeren açıklamanın ödülünü de almıştı Sayın Ağbal.

Merkez Bankası Başkanı iken aldığı maaşa denk bir maaş alacağı başka bir göreve atandı.

Lütfi Elvan biraz daha dik durdu diye umuyorum.

Mesela Sayın Cumhurbaşkanının, “Faiz konusunda bizimle aynı düşünmeyen insanlarla çalışmamız mümkün değildir” diye kürsüden haykırınca salon alkıştan inlerken Lütfi Elvan alkışlamamıştı.

Birader, bu yürekliliği gösterip alkışlamadın, çıksaydın hemen salondan, özel kalemine istifa dilekçesi hazırlaması talimatı verseydin, çaksaydın altına imzayı ve çekip gitseydin evine.

Ciddiyet, devlet adamlığı bunu gerektirmiyor mu?

Herhalde Ağbal’ın minnet dolu istifa açıklamasını Lütfi Elvan yapmayacak ki, “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile görevden affedilmiş” oldu..

Yani Sevgili dostlar, omurga herkeste vardır ama haysiyetli insanların omurgası kemikten, diğerlerininki ise jöleden oluşturulmuştur.

Allah Devleti ve Milleti elastik omurgalılardan korusun.

Gelelim yeni bakana.

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlanır yayınlanmaz gazeteler bile baskıya girmeden sosyal medyada, Nurettin Nebati’nin Fetullah Gülen’i, yanındaki heyetle ABD’de ziyareti sırasında çekilmiş fotoğraf sosyal medyayı salladı.

Artık kaniyim.

Geçmişinde Fetö bulaşığı olmayan AKP’lilerin kamuda ve özellikle kabinede hatta tv ekranlarında ve gazete köşelerinde tutunma imkanı yok.

Eeee o zaman Kayseri’nin Vekillerinden İsmail Tamer’in günahı nedir de, bir bakanlık vermediniz kendisine.

Fetullah Gülen ile fotoğrafı yayınlanan ilk milletvekillerinden biri değil mi?

Bu organik bakandan kimse bir şey beklemesin.

Aslında Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine yeniden damat bey getirildi.

Ama davul Nurettin Nebati’nin boynunda olacak, tokmağa damat bey vuracak.

Yeni bakanımızın bir başka özelliği de, Ensar’dan-Tügva’ya İlim Yayma’dan-Önder’e kadar bir çok vakıf ve dernekte yöneticilik yapması.

Nebatinin en belirgin bir başka özelliği ise ekonomist olmaması.

Yani sadece Sayın Cumhurbaşkanının “Ekonomi kitabını hatmetmesi..”

Yani sevgili dostlar, hiç kimse Nurettin Nebati’nin şapkasından tavşan çıkarmasını beklemesin.

Ekmek ve yağ kuyrukları daha da uzayacak, kotalı satışlar daha da yaygınlaşacak, halkın feryadı biraz daha gür çıkacak.